ferace
pazar günlerinin cumbalı sessizliği
çığlık da atılsa yitmiyor otobiyografilerden çıkmıyor sözlüklerden teorisyenler şaşkın doğru! kullan at günler düzüyorum bu aralar yaşıyorum işte diğer değişkenleri sabit tutarak _tümörlü çocuklukları kendisi asil ölçüde, sevişmesi basit ölçüde hayat felsefesini_ kusuyorum belirsizlikleri ki yaşasın onlar da lamekanı bir ödülü var mı acaba yaşarken yaşamayı beklemenin? bunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var! asla bir muhavereyi mühim kılamazsın içine edildikten sonra tüm sahnenin. okkalı bir diyagramın eli uz ütopyası sararken feraceli kadınları titrer mi hiç elleri? tüm anarşik fütursuzlukların tesir ettiği besmelesiz cümleler kabul gördü kayrılan bir çift avcun çukurunda. basıldıktan sonra bir damara ya korkuya abanılır ya ’’sıradanlaşmanın’’ postmodernizmdeki dilenen bakışlarına al işte bırakıyorum mevsimi ve dahi sonbaharı son vuruşuna kadar sömürülmüş yaprakları vazgeçtim! resessif kentlerin özet akışları,kanlı ayrılıklar bu geceki tüm kürtajlar tüm tohumlar kurumaya terk edilmiş tüm spermler jest ve mimik ihlali yapıyor sol şeritlerde, kelimelerin korkup zamirlerden medet umması gibi kutsal jargona uymayan masumiyetin anasını satmaktır,beceriksizlik ve artık anladım ki insan iyelik eki almıyor _senyorlar ve senyoralar dahil_ . |
Saygılarımla…