Devrent'te Deve GörmekŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Erdemli yöresinde, bir işi beceremeyen çocuğa, "Hiç Devrent’te deve görmedin mi?" derler. Devrent Boğazı, Erdemli’nin 15 km kuzeyinde, Akdeniz’i Toroslara bağlayan bir geçittir. Yörükler develerle göçerken bu geçidi kullanırlarmış.
Bundan on sene evvel, macera yaşıyordum; Kamyonumla yayladan kereste taşıyordum. Yetmiş model Bedford’la dağları aşıyordum… Yardımcı bulmak için haber saldım etrafa; Muavinim olmuştu Kör Velinin Mustafa. On lira verecektim, her seferde o safa! Avgadı’dan çıkarken patladı arka teker; Muavinim acemi, kaptanım neler çeker! Yapılacak işleri anlattım teker teker: “Patlak tekeri söküp, yedeğini takıver; Eline anahtar al, bijonları sıkıver; Diğer tekerlerin de, havasına bakıver.” “Sen bunları yaparken, namazımı kılarım; Hani, biraz yorgunum, beş dakika dalarım.” “Eyvallah ağbey” dedi, “size haber salarım! ” Beş dakika geçmeden, “Yedeği takıverdim; Bijonların hepsini, sağlamca sıkıverdim; Hepsinin havasına güzelce bakıverdim! ” “Ne de çabuk hallettin, usta eline sağlık! ” Yola çıktık nihayet, geride kaldı bağlık; Yayla yolu virajlı, engebeli ve dağlık! Frenleri yokladım Devrent’e yaklaşırken; Dikkatli olmak gerek, ağır şeyler taşırken… Birazcık işkillendim, aynayla uğraşırken! Tekrar sordum ustaya:” sıktın mı bijonları? ” Mustafa; “sıktım” dedi, “sen düşünme onları! ” Hava da sıcak idi, ağustosun sonları! Ortalık kavrulurken, ıslandık terimizden; Tam inişe dönerken, zıpladık yerimizden! Sanki hışım yelleri esti üzerimizden! Soldan yıldırım gibi, fırlayan teker idi! Tekerlekle beraber, ömrün filim şeridi; Gözümde kare kare hayatım da eridi! Güçlükle durabildim; dizimin bağı gitti! Zannettim ki ömrümün, en güzel çağı gitti! Fırlayan tekerlekse, hayli aşağı gitti! Bir müddet çıkamadım etkisinden olayın; Faturası, parası, acı olur kolayın; Bil ki okun menzili, gücü kadardır yayın! Kendi işimi kendim, yapmazsam utanırım; Acemiyi, ustayı, simasından tanırım! “Devrent’te deve görmek” böyle bir şey sanırım! Halil Gülşen |