güz solgunu yalnızlıklarŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hüzün zincirlerini kırmak gerekiyorsa, buna öncelikle şiirlerden başlamak gerekiyordu ...
bir başka iklim artık buralarda güz yağmurları göçmen kuşlarla birlikte gitti yazdan kalan eskimiş bahar umutları bahtsız bir serçenin kanadında şimdi ölümcül yazgısı güneşin rengi soluk ayaz nafile artık ısınmaz bu yürek şimdi üşümek zamanı ya da toprağa düşmek kurumuş bir daldan sararmış bir yaprak gibi kafiyesiz şiirler yazmalı artık çıplak ağaçların üşüyen yalnızlıklarına titrek ürkek cümleler kurmalı mesela ayrılıktan yana buğulu camların ardına saklanmalı ölü yüzleri yalnız sevdaların hep var imiş gibi gülümsemeli yine de gidenlerin ardında kalan neydi ki bir kez daha düşünmeli solan bir yaprak ya da bir serçenin ölüme çarpan yüreğini ve yalnızlığa çaresizliğini şimdi açmalı bütün camları buğuları çözmeli yürekte serçeler girmeli odaya ısınmalı yüreklerinin kanatları sonra uyumalı yanıbaşında bir ten, bir nefes sıcaklığında o serçe sessizce bu kahır zincirlerini kırmalı artık yaşamdan yana sanal yalnızlar pencereni açtığın anda biter oysa yalan sarısıdır güz solgunu yalnızlıklar … Mert YİĞİTCAN 13 11 2011 beykoz / istanbul |
kırmalı artık
yaşamdan yana sanal yalnızlar
pencereni açtığın anda biter oysa
yalan sarısıdır
güz solgunu yalnızlıklar
Tebrik ediyorum. Çok güzeldi şiiriniz.
Saygı ve selamlarımla.