Siz...Siz hastaydınız bir vakit,epeyce sancılı Benzinizde anlamsız bir renk cümbüşü,cevahir gözleriniz Ellerinizin tam orta çaprazından paraler iki çizgi Üzerinizdeki kazakta yüreğinizdekine benzer zikzaklar Bir de oldum olası aşk,sizi hep teğet geçerdi. Kader deyip bir de siz geçerdiniz,kalenderdiniz. Sağ gözünüzde belirdiğinde bir kaç damla yaş Yetişirdi imdadınıza, sol cebinize sıkıştırdığınız mendiliniz Bir de meram anlatmak olmasaydı şiirlerde Bir şarkıda size yazılsaydı belkide Kimbilir ne kadar sevinirdiniz Sevinirdiniz de hastalığınıza bulamazdınız çare Onca zaman olmadı hiç hekiminiz Kendi söküğünüzü hep kendiniz dikerdiniz Ölüm dediniz,şans dediniz,ömür dediniz Her yağmurda çıplak ayak gezerdiniz Siz kahveyi bile acı severdiniz Alışırdınız bu duruma siz alışkanlıklarınızdan vazgeçemezdiniz Aşk küflenirdi durduğu yerde siz yüreğinizi döverdiniz Bir adam düşlerdiniz,düşlerinize söverdiniz Bir ay’a sataşırdınız,bir yıldızlara,güneşi pas geçerdiniz Sigaranızı içinize değil içinizi sigaraya dökerdiniz Adınızı sorardı şair söylemezdiniz Bilemezdiniz belkide,belkide yandı gemileriniz Denizleriniz griye dalgalandı,su da kayboldu mavileriniz Rüzgar esmedi,Barboros gelmedi,açılmadı yelkenleriniz Kimbilir yolunda gitseydi her şey hangi limana demirlerdiniz Pardon!burası son durak ne yazıkki inmelisiniz... |