GÜLEN BİR YÜZ
Dünya, ay bir gezeğen, döner yörüngesinde
Her gündüz bir geceye, gece gündüze muhtaç. Kovalar birbirini, aylar, mevsimler, yıllar Yaz gelmeden güz gelmez, her yaz bir güze muhtaç. Bu dünya fâni ise, orası ebedîdir Bunun böyle olduğu, açık, seçik, bedîdir Göz öyle bir organ ki, o aşkın mâbedidir Hilâl kaşla birlikte, âşıklar göze muhtaç. Bülbülü nâlan gibi, gülün dalında ötmek Âşıkların tek derdi, yârin gönlünde yitmek Fazlasını atarak, darasız kelâm etmek Redifli, kâfiyeli, şâirler söze muhtaç. Ecel zili çok yakın, senin de başlar göçün Nerden geldin, işin ne, yaratıldın sen niçin? Böyle konulmuş kural, neslin devamı için Her kızsa bir erkeğe, erkekler kıza muhtaç. Derinden of çekerek, eski günleri anmış! Cehennemi içinde, daha yanmadan yanmış Kimi küsmüş hayata, yaşamaktan usanmış İnsanların pek çoğu, gülen bir yüze muhtaç… 26/10/’11 Hanifi KARA |
Derinden of çekerek, eski günleri anmış!
Cehennemi içinde, daha yanmadan yanmış
Kimi küsmüş hayata, yaşamaktan usanmış
İnsanların pek çoğu, gülen bir yüze muhtaç…
Evet hocam haytın yorgunluğu insanların vefasızlığı ve yaşam şartları yüzleri asık etti ,ne güzel demişsiniz hepşmiz gülen yüzleri görmeye gülmeye hasretiz.usta kaleminize duygularınıza sağlık saygımla.