Rüzgârın Taşıdığı Nefes—idamımı ben istedim yârim! …zemheri kışa vurunca; düşlerimi ayakkabılarımda gizledim Dörtnala gelirken hayatımın isyanvari gülüşleri/ anlamıştım zaten Mezar sessizliği işte! Boğuk nefes alış-verişleri boşuna değildi ya, Ayıracaklardı! Saçlarım ağarmaya başlamıştı bile… Kötü günlerdi. —idamımı ben istedim yârim! Sen ağlama olur mu? …tenime batan güneşin yakıcı ışınları değildi; Rüzgârın taşıdığı nefesindi! Bunu biliyorsun/ benim için sevmek seni düşünmekten başka bir şey değildi; Gün geçmiyor ki bedenimdeki ezilmiş çiçekler filiz vermesin, Yokluğun kırbaç gibi içimi acıttıkça; anlıyorum, sensizliğin gözkapaklarımdan doğacak... —idamımı ben istedim yârim! Ağladığıma bakma sen… …boş ver beni! Pek ciddiye alma/ artık anlaşılamıyorum Günde yirmi beş sayfa yazıyorum; kendimden kayboluncaya kadar, Hiçbir şeyden emin değilim! Uykusuz gecelerimden bile şüpheliyim, İşte bu bedenin emanetçisi gibi durmam bile edebiyat eseri sayılabilir… —aslında idamımı ben istemedim yârim! Sadece yokluğunda Azraili merak etmiştim… Emre onbey |
sevgili emre dönüşünle ve bu satırları okuduğunda,
eğerki yüreğine bir sevinç serpiştirebilmiş olabilirsek...
dualarımızın kabül edildiğine bizde sevinebileceğiz...
sende tembelliği bırak çabuk iyileş olurmu can...