Katli Vaciptir Ayrılıkların
Katli vaciptir ayrılıkların
Sus ve dinle! I Takunyalarıma dolanmış çığlıktı gidişin Caddelerin ıslaklığı şahittir. Koşar adım geldim peşinden Sırılsıklamdı bedenim Kalabalığın içinde yapayalnızdım Ayağı aksayan çocuk bile ağladı gidişine. O an Kırdım dizlerime yere Sol yanımda fırtınalar koparken Dudaklarımın titrekliği yasındır. Sessizliğimin Şubat ayına düşmüştü gözyaşlarım Avuçlarım kırağı çalarken gidişine Dilim yeni ağıtlar çalıyordu buz tutan caddelerine. II Dinle! Güz kapıdadır Temmuz sıcağından yoksun Lodosun iniltileri peydahlıyor başucumda Vakti değildi bedenimi yerle bir edişin. Gülüşlerimi sandığıma kaldırdım Tavan arası sessizliğinde çeyizlerim. III Şimdilerde sır saklıyor gözlerim Kirpiklerim yağmur ağlıyor Ve dudaklarım rutubet kokmakta. En sevdiğin çiçekler bile açmıyor penceremde Esmer günler oturuyor saçlarıma Gidici değil bu kez. IV Mucize dile bana! Güneşi saçlarıma bağışla ki Ekin koksun yarınlarına. Gözlerime umutlarını terk edip Yedi zindanına sakla namahrem ayrılıkları. İstanbul, onu da gerdanıma bırak Yeniden doğsun taze toprak kokan bahçelerinde. Gelişin yoksun olsa da kadınına Umutlarını küf kokan tavan arasına sakla Olasılıkları imkânsız kılıp Ara sıra uğrayıp mucizelere dalarım. /Rutubet kokan dudaklarımı yaslarım duvarlarına Umutlarım senden ç-aldığım yarınlarım ne de olsa/ İste! Sıcaklığına özlem duyan bedenim yarınlarındır Çocuklarındır düşlerim. Bir gece de olsa Mum kokan avuçlarımı dudaklarında bırak Ne de olsa rahmimdedir gidişin Gecelerce sayıklarım sensizliği Şubat ayının ayazını saklarım avuçlarımda. Aklanırım yas tutan çocukların kahkahalarında. 2009/2011 |
ayrılıkların kökünü kurutan dizelerdi
özellikle başlık..
çokça beğenim ile
tebriklerimi bırakıyorum / saygımla