san'A!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Boşuna değil bu ölürcesine sevmek
Ve ölürken bile yürümek Boşuna değil Hep yatağı olduk tarihin ırmağının Yenilgilerle durulmanın Zaferlerle köpürüp kabarmanın Ama hiç bir zaman Anası olamadık geçmişi doğurmanın Yıdızlar ve sular tanıktır aç ve kavruk bir memeden Direnmeyi yudum yudum emen Bir çocuk gibi öğrendik Ve direndik Ordular kurduk türkü renklerinden Bütün ağıtları bir hücumda yendik Acıya kurşun işlemez artık Biz yaşamayı zulümsüz sevdik ADNAN YÜCEL Sevda düşmüşse yüreğe umut yeşermelidir her koşulda! Sana her düşüşümde üşüyorum yok yere... (...) Yüreğimin katığıdır amansız gidişlerin beni ölen /seni yiten her bitişte en başa dönen her düşü mahşere çeviren gözlerimin azığıdır meyletmezliğin seni biten/beni bölen... (...) Tut ki iflahı kesilmiş bir solukmuşum katıp nefesini nefesime solumuşum! Tut ki rotası şaşmış bir takaymışım gelip falezli kıyına vurmuşum! Tut ki Zin olup yeniden doğmuşum sevip sevip geceyi kedere boğmuşum! Sana ne bundan!!! (...) Sarp kaya diplerinde yürümeyi bildim ben uçurum kıyısında rüzgara karşı durmayı.. her yangında ankaya çalım atmayı.. her acıda yaraya tuz basmayı.. bir zeytin karası gözlerine yenildim.. bir sanadır hasretim bir sana müebbetim!... göçmüşüm sen geleli kendimden!.. (...) Yüreğimin çığlığıdır sen kokan dizelerim beni silen/seni anan her gidişte damarlarımı boşaltan her yitişte kovup / sahipsiz koyan ellerimin sıcağıdır yok edişlerin seni kanatan/beni sızlatan... ... |