GÜLLERE SARILDIM SAY- Yellere darıldım say- Oturduğum koltuktan loşluğa bakıyordum. Nefesim kesik kesik boşluğa akıyordum. Duvarda eski saat son anları çalarken Senden artanı yazdım kendimle bocalarken. Mazim geldi aklıma; böyle mi olacaktım? Kendimi anılara ağlar mı bulacaktım? Bir zamanlar ne güzel ikimiz aynı candık. Bir zamanlar hoyratça ikimiz de harcandık. Gücendik, gücendirdik sevgiyi telef ettik. Aklı kenara atıp kendimizi def ettik. Yılları cebe koyduk bereket katmak için. Acaba geç mi kaldık mutluluk tatmak için? Anladın mı yıldızdan fal bakarak kaderi? Anladın mı kaderde bize biçilen yeri? Kaçamak bakışıyla bulut ardında ay’ın, Saklambaç oynar gibi yaramazı uzayın, Olmak mıydı becerin? Bir kez ses veremedin. Yıldızlar olgunlaştı varıp da deremedin. Vah ki bana kamçını şaklatmadın bir kere, Atlarını koşturup götürmedin o yere. İki küçük yarımdık, bütün olduk gördün mü? Çıvık cıvık çamurduk beton olduk gördün mü? Yerde kaynayan suydum buharlaşıp buluta Tutundum tırnağımla dumanlar yuta yuta. Geçtim tüm evreleri en son boyuta vardım. Gördün mü ey sevgili, temmuzda yağan kardım. İblisin içindeki başkaldırı dürtüsü, Yerde ins ve cinlerde yansıyor gümbürtüsü. Fıtrat bozuk, ruh sakat olanı bilir misin? Onlardan uzak durup yâr bana gelir misin? Yâr, seni özledikçe güllere sarıldım say. Kokunu getirmeyen yellere darıldım say. Yâr, sabahın bir vakti çıksam bir şahikaya Ya da gelsem yurduna dursam karşı yakaya, Selam versem uzaktan, acaba alır mısın? “Gel,” desem koşar mısın; yanımda kalır mısın? Uçan kuşlardan ödünç aldığın kanatlarla, Gelir misin en hızlı koşan beyaz atlarla? Yâr, kalbinle dinlesen kalbimin çarpmasını, Şeytanın gelip gidip bana göz kırpmasını, Lanetlenene uymaz zihninde öldürürdün. Meleğim, sapkınlara haddini bildirirdin. Vurup durduğum sazın teli yok sesi çıkmaz. Aşkını tadan gönül ebediyen acıkmaz. Öksüzlüğü tümüyle yaşadım açık açık. Bundan böyle aldırmam deseler bana kaçık. Ruhumu hüzne boğan cevapsız sorgulardı. Kalbimse hiç durmadan sevgimi yargılardı. Suçum sevmek nezdinde duyguda fukaranın. Ben adına kurbandım, merhemiydim yaranın. Adını söyleyerek güllere sarıldım say. Aşk ile şakımayan dillere kırıldım say. Güneri Yıldız (Elazığ, 04.10.2011) . |
inçe narin bir sevgi budağı olmuş
şaiir ce emek ce okundukca
menzili daha sevgiye yaklaşiyor
sevgiler
saygılar ,,,dostt gene sayfanla onur şeref doydum