sen veŞiirin hikayesini görmek için tıklayın eylül"e veda...
bilirim
yüz üstü düşer toprağa her eylül bir yağmur açar gözlerimi sabaha saçlarım dağınık ve zaman hep soğuk savrulur aklım o eski bahara ağlarken ölür içimde tüm gülüşlerim dedim ki aşk"a bana d/okunma semada elleri yanık bir dua sesi ürkütür içimde koşan tüm nefesleri giden hep son bahardır eline düştüğüm ve gelen her yeni bahar umuda sürüldüğüm taze duadaklardan o eski mevsimler geçer kirpiklerime b/ulaşan bir eski rivayet prens/es cellat efsanesi der tersinden okunan kehanet ve fallar hep bir aldanışı dillemekteler koşmayın ardımda şimdi ölü(m)ler beyaz at üstünde rüzgârla yarışan bir cennet var ey yüreği d/ağlamış olan adam bırak artık gözlerini kalbimde akan nehire düşsün ellerin avuç içlerimde u/yanıp aşk/ın tenimde ölsün tara saçlarımı şimdi adın eylüle düşsün... |