Eylül düşleriGittiğinde, Eylül düşlerim yoktu, Çıplaktı sana dair olanlar, Bakirdi senli düşlerim, Yapraklar yeni yeşeriyordu, Nisan yağmuruda yağıyordu, Düşlerim büyüyordu altında, Dallarımda tomurcuklar vardı, Yüreğim nehir olmuş çağlıyordu, Deniz olmuş kabarıyordum sana, İşte sen, İçimde sana, Düşler büyütürken gittin, Ekim gibiydi oysa düşlerim, Dallar kurusa da, çiçeklenmezdi ağaçlar Başakta vermezdi ekinler, Kabul ederdi seni, düşlerdeki yüreğim, Sıkıca sarardı, yeni doğmuş bebek gibi, Sevgiyle kundaklardım yüreğimde seni. Belki bir aşk içinde, sana bin aşk büyütürdüm, Ama sen gittin, Susarak, Bir tabut gibi, Yalnız sokaklarda iz bırakarak, Tanrıçayı tepedeki mezarında ağlatarak, Musalladaki kuru yaprakları uçuşturarak, Gökyüzündeki bulutlara tutunarak, Gittin, Camlardan süzülen yağmurlar misali, Arkanda sahipsiz sorular bırakarak, Düşlerimi ölmeden mezara sokarak, Gittin. Oysa, Ben sana bakarken, Filizleniyordu her yanım. Eylül gibiydin, Sana bakarken, Atıyordum üzerimde ne varsa, Döküyordum eski yaprakları, Toprağın üzerine, Senden önceki doğurganlıkları, Aşkları, Aşka dair sevinçleri, Senden önceki yürek yangınlarını, Döküyordum toprağın üzerine, Çürüsün Eylül’de diye. Ben sana filizlenirken sen gittin, Öylemiydi senli düşlerim, Seni içimde büyütürken, Okunuyordu yüzümdeki gülüşlerim, Ama sen gittin, Bir eylül akşamında, Bak yine toprağa düştün, —Orhan YILMAZ |
Hüzünlendirdi.
Yüreğine sağlık.