HalaHala, Kocaman bakıyorsun hayata, Hazan yorgunu olmuş gözlerin, Altlarında acı dolu torbalar var. Kirpiklerin hala uzun ve kapkara, Gözkapaklarında sürmeler, Ürkek bakıyorsun hala hayata, Gözlerin yine sisli ve nemli, Mağrur bir Ceylan gibi. Ey Ceylan gözlü sevgili, Kömür karası hala gözbebeklerin, Zindan gibi içi, Bense içindeki türbe gah olmuş eski sevgili, Yanından geçerken yine görmedin beni, Görseydin bakamazdım, Utanırdım, Hala güzel olan o kocaman gözlerine, Hiç değişmemişsin aradan geçen yıllarda, Endamın hala yerinde, Üzerinde yine siyah kaban, Eteklerin hala fırfırlı, Boynunda taktığım o lanet kolye, Saçlarınsa kara, Uzun Bukleli, Beyazlar düşmüş içine, Yıldız gibi parlıyor ne demeli. Hala yalnızsın, İnadına dik ve mağrur yürüyorsun. Eski mahallenin hanım kızı, Bense aynı, Haylaz bir serseri. Hep köşe başından düşlerdim oysa ben seni, Birazdan çıkacak kapıdan derdim. Yâda kapıdan eve girecek diye beklerdim. Karanlıkta senin pencere altında, Seninle ömrüme ömür eklerdim. Sonra, Ellerini öper okşardım. Pencere altında, Şiirimizi okurdum sana, Sense gülümseyerek bakardın bana, Eşlik ederdin sessizce, Gecenin alaca karanlığında, Mehtabı sevmezdin, Bir gören olur diye. Ürkek ve çekingendin. Bense hep kokuna takılırdım, Sardunya kokuyor ellerinde diye. Gözlerinden tanıdım yine seni, Sardunya kokulu sevgili, Geçenlerde gitmiştim, Sizin mahalleye, Yıkılmıştır belki o lanet eviniz diye, Hala dik duruyor köşe başında, Senin gibi, endamı yerinde. Senin pencerende hala korkuluk yok, Saksılar cam dibinde boş, İçlerinde sardunyalarda yok. Sende yoksun pencerede, Örümcekler ağ yapmış camının üzerine, Hala mehtap var üzerinde, Ey Ceylan gözlü sevgili… Orhan YILMAZ. |
tebriklerimle
hoşcakalınız saygılarımla..............