Gelin Kaynana Atışması
Kaynana:
Ah benım ehil oğlum, cahil mi sandı bizi? Tahsilli gelin diya, geturdi şeher kızi Bezanıp boyanmasi, bulur sekiz otuzi Aksanı güzel ama, ağartti saçlarımi. Gelin; Zaten gözden düşmüşüm, odama çıkıyorum Kusurum kaçtır diye, aynaya bakıyorum. Sevabım, günahımla kendimi okuyorum Ah benim naçar başım, harcadı gençliğimi. Kaynana: Kızlarımdan seçmazdım, değişdi huyun suyun Lisans diplomasıyla, işdan-gucdan soğudun. Na başşımi ağliyem, perişan, mucrim oldum Ayranın ekşimiyor, kaldıramam bu nazi. Gelin: Hamarat gelin diye, gezip övünüyorsun Gaipten haber alıp, güya dövünüyorsun. İş vakti sancı, telaş; üçüz doğuruyorsun Naturan ömre zarar, çekemem bu marazı. Kaynana: Omuzundan okşarım, elıma ağır dersin Burma bilezuklara, egri bakırdır dersin. Her lafi eşitmiyer, oğluma sağır dersin Ağa toruni diya, çok olur yalvarani. Gelin: Saçım boyalı diye, köyün volesi miyim? Elin öksüzü diye, hanın kölesi miyim? Kırkın kurası değil, Ferhat’ın körpesiyim El, ayak öpmesem de, çekersin vebalımı. Kaynana: Bu kara leçeginan, tarlayi akoz ettım Yetim morbetlarımi beyudup baş-goz ettım. Boyuni, simasını rahmetliya benzettim Yorganıma işladım, Ferhat’ın portresıni. Gelin: Haftalık öğütlere nasıl kulak asmadım? Şahsi kanaatlerle halden anlayamadım. Zira kaynana değil, zalim fanidir sandım Eli maşalıların yakmam mı kınasını? Kaynana: Demin efkar basmişti, sözü kinaye sandım. Cennet bulbuli misın, yoğsa ruyada miyım? Meramumi sormişdi, kapiyi araladım Saçlarımi okşayıp, yanağımdan dişladi. Gelin: İkrar çoktan verilmiş, ırgatlık düştü başa Çalıp söyleyeceğim, cümle alem kınasa. Hele yaptıklarını kalem kalem kıyasla Bayramda sürme çeksem, çatardın kaşlarını. Kaynana: Gonlum gogarçin gibi, şen olsun evin barğın Sirami savmişımdur, boş kalmasın kucağın. Hayata şevkat ile, şevkle sarılacağım Eli maşaliların devri kapanmadi mi? Not: Şiirdeki kaynanaya ait içerikler, Artvin ağzıyla yazılmıştır. Ömer Çelik |