AYRILIK
AYRILIK
Ayrılıklar nihayet aynı kapıya varır: Ister yardan ayrılmış ol, istersen diyardan… Hepsi sevilenleri sevenlerden ayırır; Kuru bağdan geçsek de , ayrılsak da bahardan… Gözümden ayrılınca, bana bir masal oldun, Bir anın asır iken, nasıl geçmişti yıllar? Mevsimsiz yıla düştüm; aylar bitkin ben yorgun,,, Biraz yazdın, biraz kış, bahar yüzlü güzel yar. Ne sesin ne de tenin salmaz beni sevdaya, Fakat masum duruşun alır baştan aklımı. Ister taş kalbin olsun, ister benze kayaya, Tebessümü çok görme, helal etmem hakkımı. Kağıda yazmam asla, gönülde yaşamalı, Bir göç destanının önsözü olur gözlerin. Ey sevda ağacımın en narin ince dalı! Hasretlik ateşiyle yanmaz mı hiç ciğerin? Bir gün once aldığım nefesi getir bana, Yıllar yalnız gönlümde kaçak, bir kurnaz tilki, Kaç ayrılık yapıştı, şu Allah’ın kuluna! Mest-i elest’ten geldik, ondan böyleyiz belki. Ünver PAZARLI |