SARILIR DOSTLAR
Aşkın temreniyle açılan yara
Ancak kefen ile sarılır dostlar Erişmek kolay mı her yıl bahara Güz ile kış ile varılır dostlar Zaman değirmendir bizi öğütür Yaşanan tecrübe aklı eğitir Ahde sâdık olan aşkı büyütür Gönül muhabbeti kurulur dostlar Var mı Mecnun gibi çöllere düşen Var mı Aslı gibi dillere düşen Var mı Garip gibi yollara düşen Olan hissedilir görülür dostlar Bulutlar tutarken dağ başlarını Öpüp kokluyordur tüm taşlarını Tararken ormanın gür saçlarını Sular bulansa da durulur dostlar Irmak yorulur mu taşıp coşmadan Ummana karışır yolun şaşmadan Deli tay misali gönül koşmadan Kim demiş kim demiş yorulur dostlar Sen de biliyorsun bunu bal gibi Bir gün kırılırsın kuru dal gibi Ya bir demet çiçek ya da gül gibi Vakti tamam olan derilir dostlar Felek sürüsünü seçer ayırır O da yandaşını kollar kayırır Gözükara gerçek dostu çağırır Sevgi hoşgörüyle dirilir dostlar Çark-ı Devran (sy. 71) |
Kutluyorum Şairim...