biliyorum daha çok bahar gideceksin ellerimden biliyorum...
yas atışı zikrim de soluk oturuşlar…
kıstığım yaş anışı bir mazi demleniyor dedirten o ki ıslığınla koşuştur suları gel bardağımdaki sonu yutkunalım
baharın feleğen elleri yıkanınca kiri sislerine askıntı koyuluk oluyor gözlerin sesini asıyorum daracıklarıma çıtırdayan sözcüğün dal çıkığı dar ı kılçık olsa da ceplerimi susatan kavgada yüzüm sustalar çırpınıyor
kıstığımın üstünü ört soluğundaki kuşlar dağıtmadan kış artımı biraz üşüsem mi kirpiğinle salınırken
uykulu bir tetiği kısığımdan uzak tut ya vurulursa son a ayık demim kıvılcıma eşk eylemiş sargı neşteri ya ayırırsa son a ayırdığım susu
etme
solunun öksüzüdür gecelerim gel demli yolcu sağumadan konuğum ol
parmaklarında ki şekerliği solumun damağına sür ıslığımı kısacaktım belki biraz da kızacaktım
gel bardağımdaki sonu yutkunalım altı kısık bir hayata kenti hal ile dem alsın halinde demlensin umutlarımız
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
dem... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
dem... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla uçak örneğin uçurtma mesela altına konulabilir bir ayağı ötekinden kısa olduğu için sallanan bir masanın veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda her şey yazılabilir senin dışında güzelliğine benzetme bulmak zor sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim anlarım bitkiden filan ama anlatamam toprağın güneşle konuşmasını sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter bende filiz çok köklerim içimde gizlidir gelen giden açan soran bere budak yok bir şiir istersin “içinde benzetmeler olan” kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen tedariksiz katıksız bir yolcuyum yaralı yarasız sevdalardan geçtim koynumda bir beyaz kağıt boşluğu her şeyi anlattım olan olmayan acıtan sancıtan bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları bütün stabilize arkadaşlıklar daha hızlı koşardım severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak suya bakmaktır sana bakmak bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır aşk sorgusunda şahanem yalnız kelepçeler sanıktır ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlardır sen öyle göz sen öyle toprak ve güneş ortaklığı sen teninde cennet kayganlığı iken sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır dişlerimin arasından ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır her şey olmaya hazır sana bakmak suya bakmaktır gördüğün suretten utanmak sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır sana bakmak allah’a inanmaktır
Yazar : YILMAZ ERDOĞAN
der gibi...
Hep mutlu kal Şair gönlünde
Dua ile...
Tülay Lal tarafından 9/15/2011 5:06:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Çok güzeldi