kalem ve o kadınyapayalnız duruyordu sahipsizdi ve olmayacaktı.. maddeliğini anımsatmadım/ çünkü.. para el değiştiriyordu ellerde sefil.. zihnimde tutsak gözümde anılı bir yoldu sapsarı ince endamıyla hüzünlü tebessüm herşeyden habersiz dokunmadığım dı kalem.. belki.. çalınmış olsaydı kadife kutusundan.. özgürlüğün nefesine tutunurdu mavisi.. sevgi eskizlerinde çöpçatardı mehtaba.. en fazla.. baharın parmakları okşardı göl damlası saçlarını.. paragraf açardı beyaza güneyli rüzgarları.. aşk olurdu romanlara masalsı düşler yazardı sahaflara anlardı halini boş sayfaların iç dökerdi mavi gözün ucuyla.. karışırdı düşlere kağıtla birlikte sesi bırakmazdı ruhuyla tükeninceye nefesi.. mevsimsiz bir zamanın yağmurdan gözleriyle kandırıldık kalemle.. o bana.. bense küstüm âleme.. o kadındı müsebbibi alıp götürmüştü yüreğimi ve kalemi.. ama.. o na iyi davranın../lütfen henüz bilmiyor varlığın anlamını..sadece ipeksi dokunuşlara duyarlı güneşi ölmüş esmer bir ten, incecik ve hassas.. ve aralıklarda hiç aralıksız, tuvalsiz çalışan bir ressam.. narsist değil.. nü de değil çizdikleri kendi çıplak resimleri.. çığırtkan yarınlar döküyor/fırçadan elma çürüğü renkleri.. eylemsel tabloda piyasa etkinlikleri... |