ağrıcı dükkanı (b)tarih fi değildi dar çeperli muamma kuyusu ağzıma düşmüştü pi sayısızca bölüyordu köksüz köpekleri iki adet öykü çıkarıyordu azı dişlerimi ilki istanbul beyefendisi diş hekimi hayri her dem mütevazi kişiliği/ kadim dostum şair hayri’ydi ikincisi.. aynaların parlak siyahtı sırları henüz genç yansıtıyordu gecenin imkânları bir aşka bir hüsnü belâya koşuyordu gümanlanmış duygumun cilâlı tırnakları.. sefil sevmekti umarı gözlerimin cep kere delikti bahtı genlerimin sevdanın sen karasıyla eş vakitler gecenin şakağımın uğultusunu silerdi bembeyazdı ellerin nükseder diye acısı kalbimle dişlerimin ışıktan halısını çekerdim tanyerinin cayardı gün/sızıyı doğururdu gölgeme güneş dar atmıştım avcuma koşar adım ağrısını kaldırımlar ısırdı rüzgarımın sağrısını kavuşmanın elemli heyecanı kaybetti sokağını ardımda bırakmıştım ağrıcı dükkanını.. pür telaşla nihayetler döküldü avluya acıları çakıştırmak zordu randevuya.. görmüyordum galoşları kutusunda yoktu neden? aklımın steril eşiğinde bir çığlık/dondu beden koltuk öcüsünün dev eliydi ağızıma giren susturmuştu içimde ağlayan bebeği/âniden mahçubiyetin kolunda tebessümler seğirtiyordu/önümden düşüncemin eğrisi zamanın son ucuna melûl bakıyordu ki cebinde/naif şair simgesi emektar kalemi somutlanıyordu beyaz gömlekli silüeti ahraz yaktı gözlerimin çekinser ışığında düeti dişim sürçtü bulamadım şah damarında sır kafiyeni bilirmiydin renk çürüğü gizlenmiş duyguların yerini şefkat parmakların silermiydi yüreğimin terini ve hangi acı daha kolay kesilirdi bileklerinden anlayış abidesi sezmişti sitemimi tümcelerin pırıltısı sessiz akıyordu bıkmadan güven katkılı sevecenliğin zarif dudaklarından kocaman bir dostluk dolusu sözden gümüşler zerketti zihnime ağustos böceklerinin seslerine karışmıştı ruhumun pası bir nebzesi kuşluğa emanetti sevdam ağrısı merhaba’nın son kelamı öykümeydi çağrısı //yaşamak; umudun rengini örtmekti eylül üzerine hayat çitinden atlayıp girdi düşümüze topal bir çekirge musallattı oburca yenmiş ama yenik düşmemiş benliğimize ve koyverdik kaygının iplerini hüzzam denizine varsın bizden sonrası tutsun gönüle mündemiç yası tekrar hoşgeldin ağrıcı dükkânının isim babası//... |