YANIK KEREMGeçti çiçek, sümbül, lale zamanı Şimdi rüzgar ekiyorum dağlara Vuruyorum tam alnından bu anı Sitem ediyorum geçen çağlara Zamanın dilini çözmek zor oldu Konuşmaktan meğer yeğmiş ümmilik Nerde kibrit çaksam bir top kor oldu Fark etmiyor akıllılık, delilik Her sabah yeniden bakıp aynaya Görürüm karşımda tanınmadık yüz Güneşin saçları düşerken aya Kalırız aynada ansızın yüzsüz Bir mana taşımaz artık gözlerin Kokunu sal gelsin bizim rüzgarla Ansız zirvedeyim, yahut çok derin Umutsuz beklerim her yağan karla Bilmiyorsun renkleri de seçemem Fark etmiyor artık siyahı, moru Ne hikmetse yine de vazgeçemem Her gün çekmecemde bir ağır soru İşte yine sarsılıyor pencerem Çok şükür bu sabah aynam da kayıp Geçiyor sazıyla bir yanık kerem Bütün kapıları bir bir kapayıp Zannetme özlerim havayı, suyu Öğrendim bakmaya camlar ardından Hayat artık şimdi bir derin kuyu Karanlık gerçekmiş kuş kanadından Hayrettin YAZICI |
Siz bilge bir şairsiniz hayrettin hocam, kaleminizden sayfaya dökülen her satır irdelenip okunmalı..
Anlam bakımından derin insan hata ve hayatının her anını karelerle gözünün önünden geçiriyor, ya da ben öyle oldum bilemiyorum.. Çok güzeldi yine şiiriniz..
Tebrik ediyorum, selam sevgim ve daimi saygımla hocam..