şerbetli adamlarsonra diyordum ki köpekleri de öldürürsek dost ne kalır bize ardımızda kum tepeleri köpükler ve şehvet esir toplayıcısı yıkık bir gök kubbe işte Tanrı işte adalet kaç gece uyku yok şuur yok bir halde durur karabasanlara sorsan o an korkudan ölür kem yüzlü güller mi olur ben solmuşum yazın sormasın kimseler daha önceden de ölmüşüm dağa sarmış yolumu daha sübyanken şehir cini sırlı camlar ardımda susuz yollar önümde ateşken konuşmadın leyli çalıyken konuşmadın ben seni bildim bileli hep gönlümdeyken konuştun kaç fersah uzaksın öküzün boynuzunda dönen yalandan dolandan sabah olunca bu sefer sarmaşıkların boynuna sarılan kedi kokusu gibi mırıl mışıl mışıl bir uykudan yalnızca bana gel olmasın içinde sıkıntısı göllere uzak düşmüş sunaların devler gölgesizdir gece sıkıntılıda olsa su gölgesizdir çünkü ölümün olduğu yerde başka her şey uyur ve uyanır tekrar ölür yaşamaz ölür yaşamaz ölür |
ölürken yaşadık
yaşarken de..