Gece Kelebeği...
Sırrı kırık gecenin ücrasında
Hangi rüyaya dalsam -Karanlığın servetini keşfeder kâbuslar- ... Sonsuzluk hissi veren uykunun en mahfuz yerinde Esaretini kırmış birkaç gece kelebeği uçuşuyor Ufku hiç tanınmamış diyarların kuytusuna dağılan esintiyle Teneffüs etmek midir içe varmak Kokusuz renkleri gömerken tutkulu siyaha Miskin miskin akan hatıraların kıyısında çığlıkla uyanan Ve sonra uyandığı yerde dolanarak sancılarını yontan Yandan çarklı dumanıyla acının içinden geçen zaman Korkuyla ecelin öpüşüp seviştiği aynalarda bilerek çoğalan insanlar -Örtün üstümü şiire ritim uydurarak- Yansıdıkça benden suskuyu kavrayacak Uğultular geçidinde sesime hıçkıran söz Bakışı inkâr sarısıyla taşlaşmış bir mimik gibi duruyor Sana vardığım dönence, kutsal ışığın düştüğü yerde Ölü düşlerin biriktirildiği parmaklıklardan Evreni çizen tırnakların ekseni senden geçmiyor Ayla ışıyan yıldızları ısıran kirpiklerin gümüşi sevişi Aşklara dağıtılan karanlık, kendi içinde yitirir gölgeleri İm’ler sonraki başkalaşmayı karartan karşılaşmadaki bulmaca Tutunur dilin bileğinden söylenmemiş kelimeler -Şairlerin içinden geçerek beni dizelere gömen- -Şefkatin sadakasıyla şevke gider yaşamak- İteklemeden sayıları -bilinç açık- ölüm sessizce tepede parlayan ışık Beni sevdiğini söyleyen geleceğe doğru Uykumu kanatlarında taşıyan meleklerin koynunda kaybolurum Yeni bir makam arar mızrap segâha dönse ızdırap Fasıllar yağardı üstüme savrulmamışken fısıltılar akşamın üstüne Yarım ağız bir şarkı yazdım sana dolanır makamı dilimde... /Yangına denk alev saçlarında gül rengini sayıklar Simsiyah geceye saçılan gönül bahçemde Mehtabı, kül demi hüzünle mey eder gözlerim Köhne yalnızlığın efkârı var içimde Birazdan buralara hasret ekerim/ |
Güzel ifâdelerle aktarılmış duygular
Tebrik ederim seçkiyi
Sevgiyle kalın