3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1577
Okunma

Hey gidi...
Siz ikliminden kaçan neslin mevsimiyle geldiniz
-Yaşamak varken ölmeye yeltendiniz-
Sürün atlarınızı...
Gök gürültüsünün sesiyle
Geceyi delen binlerce şimşek çığlığına denk
Arkanızdan havalanan yıldızlar edecek cenk
Sürün...
Mazinin gizine ermiş eşsiz, sessiz tanıklara
Dağlara- tepelere- ovalara
Anadolu’ma
Yedi düvelin cenderesi altında kalmasınlar
Sürün gittiği yere kadar
Sürün...
/.../
Hey gidinin çocukları
Biz keyfini sürüyoruz nasıl olsa...
An, mazi masalı olmaya mahkûm
Gelecek alıp gidiyor
Kaderin çizilen yolunda
Şimdi dudağımda üveyleşen her söz
Kendi aymazlığından korkan pişmanlığın öfkesidir
-Ben yaslı bir buluta yaslanmış ağlamayı düşünürken
Birkaç damla-
Devrik şairlerin cümlesi olsam sizin duygunuzu yazamam
İçinden geçerken kendinizden geçtiğiniz yollara baktım
Tecrit edilmiş
Sağanak var ıssızlığın da
Bize gitmek kaldı
Derin yüz çizgilerinde yorulup
Varoluştan yok oluşa
Hey gidinin çocukları...
Düşüyor gecenin taneleri
Nazlı gelin gibi diri
Çarpıyor suyun en mahrem yerine
Atım yok ki süreyim
Kaldım-dağıldım
Öte/beri
Hey gidinin çocukları...
Konuşmayı saklayıp gözlerinize
Kaç ihanetin karanlığını yamadınız ümidinize
Ki; Yırtılıyor ağıttan yorulmuş sessizlik
İlk ışığını yığıyor tenimize
Siz ihanet saymışken kendinizi güneşe
Hey gidinin çocukları...
Biz sevmeye geldik
En eksik yanımızla
Üzgünüm!
Güneş, üstü açık uyumuş çocuğunuzun tenin de ısınmış
Şiir olsam artık anlatamam
Hey gidinin çocuğu...
Ne zamandır suskun
Değişken rüyaların ürpertisinde
-Dokundum-
Damarlarında dolanan kâbusun avazına yakalandım
-düşlerinde bile sevgiye hasret-
Mumun kendi alevinden korktuğunu bilir gibi
Söndürmüş duygusunu içinde
Ağlamayı riyakârlık sayıp gözlerine
Batırdı bakışlarını içime
Acısını çizdi ip ince isle
Harita yüzüne
Ve sadece saati sordu
Derinliğini bilmediğim vaktin
Vakur devrilişini gösteriyor zaman
Özlenmeye daha çok var...
5.0
100% (7)