Gereği gibi...
Bazen üzülmek gerek
Küçük mutlulukların dilini anlatmak için… /…/ Bir vapur seğiriyor gözlerimi Kıyıya açık Deniz’in sessizliğinde silinip Bitimsiz kuytulara çekiyor beni -O an Sarp yamaçların boşluğuna sinen akşam güneşinden bir parça ışık kopup düşse Belki hiç varamaz Yeryüzünde sırtı dönük dalgaların gömülüşüne- Nasıl suyun suyu ezdiğinde kanatlanıyorsa köpük -yaşamı ve ölümü yazıyorum- Coşkulu kuşun gagasında/kini düşün -çığlıkla öpüşen- Ve acıya kutsanmış kandan sonra gelen yok oluşu Anlamını bilmek için Yaşamak gerek Sonsuzluk hissini veren gecenin açık anlında ay umarsız parıldıyorsa Pırıltısıyla yıldızlar eşlik ediyorsa Ve sen Bir kenara itilmiş Sıcağı sevmeyen betonun soğuğundan kaçıp Ahşap bankın kucağına oturduysan Rüzgârın hoyrat melodisiyle Uzaklara seslenip Bilinmez yalnızlığa sürüyorsan kendini Tebessüme gülebiliyorum diyorsan Unutma! -Gülüşün sadece öfkemi aldatır- Bazen dinlemek gerek Küçük mutlulukların dilini anlamak için Hadi… - şimdi bana bilmediğim bir şarkı öğret- Ya da yanında bir mezar aç Adam gibi ölmeyi öğret… |