Saman kağıtBi şiir döşemekteyim şu çağda, Üçüncü sınıf hamurdan yapılmış saman renkli kağıda. Saman alevi gibi bi anda, Yanıp geçmiş bi aşka, noktalı virgül falan koymaktayım şu anda. Bi de veresiye birikti bakkala. Öbür borçların gününüyse hiç sorma, iki gün sonraya. Evde de ne köpek öldüren var, ne de bi kaç dal sigara. Oysaki bi kaç paket sigara, beş on şişe de şarap lazım şimdi bana. Canın makarna için guruldarsa, hiç çekinme bizim eve uğra. Bizim tencerede sabah makarna, öğle makarna, akşam makarna. Çubuk, yüzük, kulak gibi bilimum her bi çeşidi de bulunmakta. Hem ekmekten yana karımız olmakta, hem de poşeti bi lira. En kral arkadaşlarımla da mütemadiyen süren dostluğumuzu bitirdik geçen çarşamba. Sokağa çıkmayalı da sanırım oldu bi dokuz on hafta. Kimsecikler anlamamakta beni, herkesler başka bi havada. Öyle işte kavanoz dipli dünya, en yuvarlaklığınla dönmektesin hala. Muntazaman ah çekmekteyim hicaza. Müptelayım "Hicran yine hicran mı bu aşkın sonu?" şarkısına. "Benzemez kimse sana!" diye şakıyınca Müzeyyen abla; Gözlerim seni aramakta, içim acımakta, yüreğim bi tuhaf olmakta. Aslını sorarsan küsüm ben hiç tanımadığım insanlara. Ya ben de bi dandiklik var, ya da insanlarda var bi arıza. Bizim evde dolap molap gibi dalgaların hepsi hurda. Bakacaksan televizyona biraz sövmen biraz da vurman gerekiyor markasına. Biraz da şansı mansı yaver gitmeli insanın bu hayatta. Her zaman da sana söylettiğim rakamları oynamaktayım lotoda. Totoa bırak on beşi, on dördü bile göremedik, illaki takılıyorum bi takıma. Gerçi çıksa da sen olmadıktan sonra, ne yaparım parayı bi fikrim de yokya... Senin gibi hayalin de naş olup kaybolsaydı keşke, durmasaydı karşımda. Unuturdum belki o zaman, belki olmazdın bu kadar fikriyatımda. Aklımı da yitiririm diye korkuyorum, gerçi pek de akıllı sayılmamya. Ne biliyim işte, keşke bi kerecik hayalinin yerinde sen otursaydın şuracıkta. Hep hayal kurmaktaydım. Hep derdim ki: "Gelse buraya, şu kanepeye otursa, Hiç konuşmasa da olur, öyle oturduğu yerden bana baksa, Evin dağınıklığını, fakirliğini falan umursamasa beni utandırmasa, Çay demlesem, iki yumurta kırsam, otursak beraber yesek ve de o da benim gibi bunlarla yetinebilse, mutlu olsa..." |