3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
933
Okunma
henüz emzikte ki çocuklar
muştularken utancı
alem herkesin bildiği sükuneti
alın yazılarında tadacak
zaman durduğunda cemre duracak
doğuş öncesi seni getirecekler
tam buraya orta yerine bırakacaklar
alnımın yazgısı kaderim diye
asırlık beklenişlere ağıt yakıp
ertlenmiş zaman yakın doğacak güneş
neşem düşecek tebessüme
öbürüm acı ve ıstırabı tadacak
sınırlı bir hayatın ilenci
doğuş sonrası masumiyetine
hakikat şiirlerine nuksedecek
şifadır diye değil belki
kulağıma okunan ezan
ama adım senden almış
son kutsalım olan aşkı
tutulup sağnağına sığınak ararken
tezgahında işlenir hoyrat olan yüreğim
devşirir benliğimi umutlar
uğurlar gecelerin eşsiz nuru
bahtlı bahtsız umutlarımı
fırtına estirdi zaman
hangi güç savurdu bilmem
yükselen kalbime nurunu
garip bir güç bu fırtına
bütün evreni savurdu dağıttı
yıktı viran oldu gayb’a mahsur
zaman tünelinde insanlar
bense hala seni büyütmekteyim
içimin yazgısı gel de gelirim
seni unutan ser neye lazım
bir davete zorda olsa
umarsız kanatlanırım ufkuna
tutmak istediğim elin ki
okşanır en yüce hasretten
gökler izdüşüme seni çizer buluttan
istiğfar eder sevgim selam durur aşkına
_____bir şiir hüzzam çağrışımlı yankılanırken kulaklarımda
_____bir şiir hududu sonsuzluğu taşırken yüreğinden yüreğime
_____bir şiir kalbime ay gibi yansırken ötelerden
_____bir şiir ki ezgiler eşliğinde dayatırken işaret verir aşkıma
_____hayat bir şiir doğumdan ölüme.
5.0
100% (8)