sevdim seni itiraf ediyorum
Suçluyum
Ve razıyım cezama Sevdim seni itiraf ediyorum Kayda geçin Ve sana mahkûmiyeti Hiçbir baskı altında kalmadan Ve kendimi savunmadan Kabul ediyorum Şahidim Allah’tır Sevdim seni Reisim kır kalemi Mahkûm et beni Onun mahpusluğu özgürlüğümdür Ver hükmünü Onun taş duvarlılığı yastığımdır Acımasızlığı gardiyanımdır. Hapisteyim ne iyiyim ne kötüyüm Ortasındayım bir yangının Ne yakanım ne yananım Ortasındayım bir narın. Onsuzluğun tam ortasındayım. Ona ayarlıyım Onsuz bozuğum kırığım yıkığım Onsuz mahpusum. Koymuşlar bir yana İtmişler gayyalara Sallamışlar kürsümü Ne idamım ne müebbedim Onsuz yeryüzünde medfunum Ayaktayım lakin ne haldeyim? Ah le yar diyesim var kör duvarlara Ağlayan insanlara Asırlaşan dakikalara Asık gardiyanlara Takmaz sessizliklere Anlamaz karanlıklara Atın beni ona Salın beni ona Ne gelenim var ne gidenim Ziyaretçi kıtlığındayım İstemem de, seni tek geçerim oysa. Sensizliğin koynunda bir başınayım Kırlangıçlar bile mahpus burada Biliyor musun, mavi yok burada Karanlığın bütün tonları burada Uçurtmaların kanadı kırık Ruhum yaralı Etim dökülmekte Aşkım çürümekte… Yalnızlık nedir bak öğren Saçlarım ilk günden ak oldu Alnımda çentiği var geçmez günlerin Kalbimde sensizliğin parafı… Bu kadar da yaşanılmaz bir hayat Bu kadar işlenilmez bir ruha Bu kadar da koyup gidilmez bir göz Bu kadar da içine edilemez bir aşkın… Duvarda sürgün veren bir sarmaşık var Gülüm mahpusta dahi gönlüm sana âşık Bundan daha güzel ne var! Özgürlük sensin şimdi Kollarında uyumak tatlı tatlı Taş yastıklar fikrilerimi acıtıyor Ranzam diken oluyor Zaman devasa bir dalga oluyor Üstüme üstüme geliyor El ver bana, al beni… Duvarlar dost mudur sence Asık sert haldan anlamaz hem Sigaralar tükenir demleşir ızdıraplar Depreşir kopkoyu bir sensizlik damarımda Soluk almak isterim Kapılar kapalı Korkuluklar demir Gasp edilmiş bir aşktır yaşatmaya çalıştığım Ayrı ayrı mahpusum gülüm Tenim mahpus dört duvar içre Ruhum mahpus etten bir kalp içre Haramisiyim şakisiyim militanıyım aşkının Mahpusların en divanesiyim Sana mahpusum Gözlerine Sözlerine Yüreğine Ruhuna su katılmamış Göz değmesin gözüne El değmesin eline Gözüm sana mahpus elim sana mahpus Sana mahkûm oldum Müebbettim ol Oysa sende ölmek isterim İdamım ol. Bahar gelmiştir Çiçekler açmıştır şimdi Mahpusta çiçeğim sensin Her doğan gün açarsın Yaralı kalbimde Gözyaşlarımla sularım seni Büyütürüm bir iri diken gibi Yaşadığımı anlarım. Taş duvar kör saat lal hal! Yıkıl emi taş duvar Parçalan emi kör saat Devril emi lal halim… Seni dışına koymuşlar duvarların beni içine Oysa hep yüreğimdesin fikrimdesin Şimdi mahpus olmak kolay âşık olmak zor İçin için büyütmek bir sancıyı Ve kanatmak bir aşkı yüreğinde… Suçluyum reisim Cezama razıyım Beni mahkûm et o kalem kaşa Beni idam et ok kirpiklerine as Şahidim Allah’tır Sevdim reisim Kır kalemi Mahkûm et beni Onun mahpusluğu özgürlüğümdür Ver hükmünü Onun taş duvarlılığı yastığımdır Acımasızlığı gardiyanımdır Beraatımı verme ondan öte Mahkûmluğu onayla ondan taraf Müebbettim olsun İçinde yaşayacağım Hapishanem olsun. |