Eğreti Düşler
Eğreti düşler arasında
Sis dokunur yüzüne Dağılır saçların, Rüzgârın eteğinde dökülür göğsüme Umutsuzluk sofrasında Hayalin gölgesi silinir Gözlerden süzülen damla yaş dağılır ellerime Üryan gece güneşi yutarken içine Ruhuma çöken kızıllık Yalnızlığımın ta ötelerinde demlenir Hasretimi vuslat sancısı kaplar Atar gecenin soğuk yüzüne Öfkemin kavgaları başlar Yüreğimin engin denizlerinde Azgın dalgalar döverken kayaları Her köpük umutsuzlukla, sönüp dönerken geriye Uzaklardan zemheri rüzgârları, çalar kapımı Dudaklarımın kırık çizgileri kan damlatırken Gecelerime Yıldızların sensiz kayar gözlerimde Ve Üşütür bedenimi Titremeli sara nöbetleri kaplar her yanımı Hıçkırıklar boğar Gözyaşlarım, delirmişçesine akar Azgın nehirler gibi Sular başını, koyaklarda kayalara çarpar Bense duvarlara Susar gece susar gün doğumlarına Ve Yorgun düşer bedenim Sessiz ama sensiz Yalnız geçen her geceye Söner ışıkların gözlerimde Eğreti düşler başlar, sis dokunur yüzüne |