BAŞYAPIT
Ey sevgili,
Dökülürken bu satırlar kalemimden ardı ardına Başımı yasladım yine yokluğunda buğulu cama. Bugün bir başka hissediyorum Bir başka tükenmişlik çökmüş üstüme Fırtınalar sonrası karaya ulaşabilmiş bir gemi misali. Bütün günü uyuyarak geçirdiğimi bilmezden gelsemde Silip atabilmek, unutabilmek ne mümkün; Yorgunluğumun yalnızca bugünün eseri olmayıp Üçyüzaltmışbeş günün birikimiyle doğduğunu, Bugünün bir ayrılığın ilk yıldönümü olduğunu. Oysa ne güzel de demiştin ey sevgili; Ben sensiz yapamam, yaşayamam diye. Seni bensiz, beni sensiz düşünemiyordun ya hani En muhteşem yarınların başrollerini yakıştırmıştın ya bize Pek güzel, pek gerçekçi bir senaryoymuş... Rolüme öylesine hazırlamıştım ki kendimi Senden daha iyi oynayabileceğimi düşünerek. Yanılmışım işte; Senin oyunculuğunun yanında benimkisi devede kulakmış, Sen yapmacık da olabiliyormuşsun meğer. Belki oyunculuk dersi de almıştın Bense senin yazdığını oynamakla yetinirken Tüm sadakatimle bağlıydım senaryona. Şimdi kim bilir hangi rollerde, hangi oyunlardasın Bu kadar başarılıyken bırakmış olamazsın. Bugün, bir oyun da olsa eserini anmak istedim Öyle ya unutamadığım bir başyapıt olmuş. Şimdi tekrar tekrar kutlarım seni Bıraktığın izler asla silinemeyecek türden. Hep hatırlanacaksın bu oyununla, bu güzel senaryonla Attığın imza kalıcı olacak adeta asırlık Tekrar tekrar eline, yüreğine sağlık... -Halis İPEK- (Okuyan herkese teşekkür ederim. Puan ve yorumlarınızı bekliyorum.) |