ERDEMLİ AĞZIYLA...
Erdemli ağzında, lafa “gasavan”
İflas edenlere “batık” deriz biz. Ekmeksize “çıkla”, yağsıza “yavan” Tulum peynirine “katık” deriz biz. Kurumuş otların adına “malaz” Ekmekle yapılan yemeğe “dolaz” Yumurtadan çıkan kekliğe “palaz” Domuz yavrusuna “potuk” deriz biz! Yan tarafa “denef”, kıvılcım “çıngı” Hararet yerine söylenir “yangı” Kirmene “eğirtmeç,” dansöze “çengi” Yanıp kararmışa “ütük” deriz biz. Sancı az görülür, onun adı “yel”; Hamileye “yüklü”, aş erene “kel”; İt için yapılan bulamaca “yal” Çevik ve cesura “atik” deriz biz. Kazmaya “iskeliç” hafife “yeyni” “Seme” der kınarız kıt olan beyni. “Teynel” denen ağaç, defneyle aynı, Tomruğa kısaca “kütük” deriz biz. Menengişe “çıtlık”, harnuba “haraç” Çalıya “çıtırık” sopaya “tokaç” Dağ başına “belen”, karşıya “yamaç” Erken uyuyana “yatık” deriz biz. İlk oğlağa “körpe”, civcive “cülük” Közde pişirilen pideye “külük” Genç deveye “daylak”, kısrağa “gölük” Çekirgeye ise “çetik” deriz biz. Mersin ağacının asıl adı “murt” Sahibi göç etmiş ıssız yere “yurt” “Böcü”dür, girerse bir sürüye kurt, Çaresiz kalmışa “bitik” deriz biz! Hedikliğe “börtme”, mısıra “darı” Müennese “avrat” bazen de “karı” Engebeye “tapır”, akrebe “feri” Çocuk pabucuna “patik” deriz biz. Yörüğe vatandır yayla ve “seyil” Gönül sana akar, böyledir meyil; Bugün Halil GÜLŞEN kendinde değil; Gurbette kalmışa “yitik” deriz biz. Halil GÜLŞEN |
Cimriye "gısmır",uyuşuğa "sölpük"
Kısa boyluya bizim lügatta "güdük"
Şımarığa"çişten",salyangoza"sülük"
İnce bulgura da "setik" deriz biz.
Hastalığa "gasar", ishale "ötürük"
Ayrık otuna "geliç",köşeye "hübük"
Kaldıraca "felenk",gömleğe "gücük"
Yarığa,yırtığa "yirik" deriz biz.
Merheme "melan" ,çuvala "telis"
Örümcek "böysü" olsa yoktur beis
Serçeye "cingey", tekeye "seyis"
Ardıç tohumuna "gilik" deriz biz
Hayvan gübresine "sadır", tarlaya "seki"
Susama "küncü" ,büyük küfeye "çeki"
Bacaya "boğraca", makasa "keski"
Bayan terliğine "şipidik" deriz biz
Maşrapaya “bocut”, salkıma “çıngıl”
Testereye “bıçkı” , küçük kovaya ”çingil”
Sincaba “galle” taş yığınına “çağıl”
Saç örgüsüne de “belik” deriz biz.
Yükseğe “göğcül” fermuara “cırcır”
Yamaca “çelen” yeniye “gıcır”
Yumurtayla yapılan unlu aşa “cılbır”
Küçük araziye “evlik” deriz biz.
Ağız kavgasına “çekiş” omuza “çiğin”
Pirzolaya “dilkeç” , yemeğe “öyün”
Ablaya “cice”, desteye “yığın”
Yeni eşyaya “cıncık” deriz biz.
Buyruğa “yumuş” , hizmetçiye “yumuşluk”
Geceye “garanı” ,sabaha “guşluk”
Amcaya “emmi” ,korkuluğa “hoyuk”
İri yarı adama “zopçuk” deriz biz.
YUSUF TEZCAN
Halil Hocam'a sevgi ve saygılarla.....
tezcani tarafından 6/4/2013 10:28:03 PM zamanında düzenlenmiştir.