Sinsi övmelere faydalı yermeleri tercih edecek kadar aklı başında adam azdır. la rochefaucauld
manisayıldızı
manisayıldızı

ANA

Yorum

ANA

( 9 kişi )

6

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

1227

Okunma

ANA

ANA

Ne zaman ki birileri, adımızı seslense;
Bir dua okur gibi,”oğlum“ya da “kızım” dese;
“Anne!”deyip atılırız, onun tatlı sesine,
Onu arar gözümüz, gecelerin leylisinde.

Bir mübarek gülüştür o,sure gibi, ayet gibi
Günde kırk kez dilimizin, Kelime-i Şahadet’i
Ana, ilimler sahibi, ana dillerin tespihi
Ana diye kutsar onu, gökte melek, yerde Nebi.

Bir Emine sıcaklığı, bir Asiye güzelliği
Bir Ayşe muhabbeti, gündüzleri, geceleri.
Bir Muhammed’e anne, bir Musa’ya sevgili
Titrer senin, benim için, her birinin gönül teli.

Bilirler ki cennet, ayaklarının pespayesi
Orda açar çiçeklerin, en güzeli en renklisi
Bilirler ki “Anneciğim”,dünyanın en güzel sesi
En güzel şiiridir aşkın, ruhun en güzel melodisi

İmkânsız aşklar gibi, ne zaman yansa içimiz
Ne zaman ki hüzünlere, harman olsa gövdemiz
Avcı görmüş maral gibi, dağ dağ iner geliriz
Ak bağrına baş koyarız, rahatlar da yüreğimiz

Taş basan odur cana, odur bağrını yumruklayan
Odur bizi yolcu edip, kapılarda sabahlayan
Göz yolda, kulak seste, senelerce bekleyen
“Yar”diye, “evlat”diye, günü güne ekleyen.

Hasret onun yazgısıdır, gurbet onun çilesi
Ölürken bile kırmızıdır ellerinin kınası
Başında ak yaşmağı, ayağında yemenisi
Örnek alır her şeyini, gelini, kızı, görümcesi.

O yoldaştır babalara, çocuklara arkadaş,
O fırında pişen ekmek, o ocakta kaynayan aş
Ağarır süpürge saç, bükülür bel, eğilir baş
Bir sır gibi aramızdan, göçüp gider yavaş yavaş

Sırtında çay küfesi, aşar gider Çayeli’ni
Gündüzleri çay taşır, toprak taşır geceleri
İzmir ovasında üzüm, Muş ovasında pamuk
Adana’nın sıcağında, yanar, kavrulur elleri.

Mey tutkunu bir koca, almış elinden gençliğini
Taşa çalmış eşikte, üç beş aylık bebeğini
“Gıg!”dememiş Asiye, kabullenmiş her şeyini
Hasta, elil bir çocuk, çekip durur eteğini.

Berdel gitmiş Emine, karşı köyden birisine.
On yıl var ki yanıp durur, anne, baba hasretine
Kaçıncı kez niyet edip, varır ırmağın gözüne
Tam atacak kendini, bir ses duyar, “Yapma anne!”

Annelerin yüreğidir, yüreklerin en kal’ası
Onda yaşar sevdaların, en kadimi, en tazası
Bir Hatice örneğidir, eşleriyle saf tutması
Olmazları oldurması, her zorluğa katlanması

Yaman Ayşe denir bazen, yaman nedir bilmeden
Gösterirler bize onu, Erzurum’un köylerinden
Sırtlayıp da mermileri, tabyaları tırmanırken
Yeniden doğar dünya, o ananın gövdesinden.

Çay çiçeği gözlerinden, yalan dünya gelip geçmiş
Üç beş günlük ömründe, harama el değdirmemiş,
Yaşamış hak dilince, mal da mülk de nedir bilmiş
Bu dünyanın zenginliği; hayırlı baht demekmiş.

Göz hakkı, komşu hakkı, bir tas yemek ellerinde
Gider gelir evden eve, avlularda, bahçelerde
Bir Umay’dır güzelliği, Bir Rabia cömertlikte
Dünyanın her lezzeti,”huzur”adlı o yemekte.

Ana başka ne olsun ki, başak boyu, ipek huyu
Kadem onun ayağında, bolluk onun yüzü suyu
Bir ilahi tören olur, duyulunca doğurduğu
Bir ilahi kutsamadır, mutluluğu, mutsuzluğu.

Ana kalbe ışık demek, nuru demek bu ummanın.
Helal emilecek sütün, helal yenecek lokmanın
Sırrı onda var olmanın, bir tas suda yoğrulmanın
Sana ibret gerek ise, en kutsal hak anaların.

Ana, aşkla yanan yürek, ana, hasret, özlem demek
Aş yerine taş kaynatıp, çocuğuna verebilmek
Ana, kan dolsa da için, erisen de ilmek ilmek
Yüz tutup da doğan güne, tebessümle gülebilmek.

23 Mart 2007/Bişkek

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (9)

5.0

100% (9)

Ana Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ana şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ANA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nezahat Yıldız Kaya
Nezahat Yıldız Kaya, @nezahat-yildiz-kaya
27.8.2011 18:53:10
5 puan verdi
Ana, aşkla yanan yürek, ana, hasret, özlem demek
Aş yerine taş kaynatıp, çocuğuna verebilmek
Ana, kan dolsa da için, erisen de ilmek ilmek
Yüz tutup da doğan güne, tebessümle gülebilmek.


Iste budur diyorum , Siir finalle muhurlenmis .. Tebrikler kaleminize yureginize , anne duygularini size veren eli opulesi ananiza . saygimla.
zahra_nt
zahra_nt, @zahra-nt
9.5.2011 12:19:54
5 puan verdi

O yoldaştır babalara, çocuklara arkadaş,
O fırında pişen ekmek, o ocakta kaynayan aş
Ağarır süpürge saç, bükülür bel, eğilir baş
Bir sır gibi aramızdan, göçüp gider yavaş yavaş

Sırtında çay küfesi, aşar gider Çayeli’ni
Gündüzleri çay taşır, toprak taşır geceleri
İzmir ovasında üzüm, Muş ovasında pamuk
Adana’nın sıcağında, yanar, kavrulur elleri.

Mey tutkunu bir koca, almış elinden gençliğini
Taşa çalmış eşikte, üç beş aylık bebeğini
“Gıg!”dememiş Asiye, kabullenmiş her şeyini
Hasta, elil bir çocuk, çekip durur eteğini.


cok guzel sair dost analarin ellerinden operim ve gunleri kutlu olsun.+5
türkmendağlı
türkmendağlı, @turkmendagli
8.5.2011 22:09:17
ANA

Ne zaman ki birileri, adımızı seslense;
Bir dua okur gibi,”oğlum“ya da “kızım” dese;
“Anne!”deyip atılırız, onun tatlı sesine,
Onu arar gözümüz, gecelerin leylisinde.

Bir mübarek gülüştür o,sure gibi, ayet gibi
Günde kırk kez dilimizin, Kelime-i Şahadet’i
Ana, ilimler sahibi, ana dillerin tespihi
Ana diye kutsar onu, gökte melek, yerde Nebi.

Bir Emine sıcaklığı, bir Asiye güzelliği
Bir Ayşe muhabbeti, gündüzleri, geceleri.
Bir Muhammed’e anne, bir Musa’ya sevgili
Titrer senin, benim için, her birinin gönül teli.

Bilirler ki cennet, ayaklarının pespayesi
Orda açar çiçeklerin, en güzeli en renklisi
Bilirler ki “Anneciğim”,dünyanın en güzel sesi
En güzel şiiridir aşkın, ruhun en güzel melodisi

İmkânsız aşklar gibi, ne zaman yansa içimiz
Ne zaman ki hüzünlere, harman olsa gövdemiz
Avcı görmüş maral gibi, dağ dağ iner geliriz
Ak bağrına baş koyarız, rahatlar da yüreğimiz

Taş basan odur cana, odur bağrını yumruklayan
Odur bizi yolcu edip, kapılarda sabahlayan
Göz yolda, kulak seste, senelerce bekleyen
“Yar”diye, “evlat”diye, günü güne ekleyen.

Hasret onun yazgısıdır, gurbet onun çilesi
Ölürken bile kırmızıdır ellerinin kınası
Başında ak yaşmağı, ayağında yemenisi
Örnek alır her şeyini, gelini, kızı, görümcesi.

O yoldaştır babalara, çocuklara arkadaş,
O fırında pişen ekmek, o ocakta kaynayan aş
Ağarır süpürge saç, bükülür bel, eğilir baş
Bir sır gibi aramızdan, göçüp gider yavaş yavaş

Sırtında çay küfesi, aşar gider Çayeli’ni
Gündüzleri çay taşır, toprak taşır geceleri
İzmir ovasında üzüm, Muş ovasında pamuk
Adana’nın sıcağında, yanar, kavrulur elleri.

Mey tutkunu bir koca, almış elinden gençliğini
Taşa çalmış eşikte, üç beş aylık bebeğini
“Gıg!”dememiş Asiye, kabullenmiş her şeyini
Hasta, elil bir çocuk, çekip durur eteğini.

Berdel gitmiş Emine, karşı köyden birisine.
On yıl var ki yanıp durur, anne, baba hasretine
Kaçıncı kez niyet edip, varır ırmağın gözüne
Tam atacak kendini, bir ses duyar, “Yapma anne!”

Annelerin yüreğidir, yüreklerin en kal’ası
Onda yaşar sevdaların, en kadimi, en tazası
Bir Hatice örneğidir, eşleriyle saf tutması
Olmazları oldurması, her zorluğa katlanması

Yaman Ayşe denir bazen, yaman nedir bilmeden
Gösterirler bize onu, Erzurum’un köylerinden
Sırtlayıp da mermileri, tabyaları tırmanırken
Yeniden doğar dünya, o ananın gövdesinden.

Çay çiçeği gözlerinden, yalan dünya gelip geçmiş
Üç beş günlük ömründe, harama el değdirmemiş,
Yaşamış hak dilince, mal da mülk de nedir bilmiş
Bu dünyanın zenginliği; hayırlı baht demekmiş.

Göz hakkı, komşu hakkı, bir tas yemek ellerinde
Gider gelir evden eve, avlularda, bahçelerde
Bir Umay’dır güzelliği, Bir Rabia cömertlikte
Dünyanın her lezzeti,”huzur”adlı o yemekte.

Ana başka ne olsun ki, başak boyu, ipek huyu
Kadem onun ayağında, bolluk onun yüzü suyu
Bir ilahi tören olur, duyulunca doğurduğu
Bir ilahi kutsamadır, mutluluğu, mutsuzluğu.

Ana kalbe ışık demek, nuru demek bu ummanın.
Helal emilecek sütün, helal yenecek lokmanın
Sırrı onda var olmanın, bir tas suda yoğrulmanın
Sana ibret gerek ise, en kutsal hak anaların.

Ana, aşkla yanan yürek, ana, hasret, özlem demek
Aş yerine taş kaynatıp, çocuğuna verebilmek
Ana, kan dolsa da için, erisen de ilmek ilmek
Yüz tutup da doğan güne, tebessümle gülebilmek.

23 Mart 2007/Bişkek

Şiiriniz çok güzeldi kutluyorum şairi, Yunus diyarından selamlar.
kocakurtsoylum
kocakurtsoylum, @kocakurtsoylum
8.5.2011 08:16:37

Ana, aşkla yanan yürek, ana, hasret, özlem demek
Aş yerine taş kaynatıp, çocuğuna verebilmek
Ana, kan dolsa da için, erisen de ilmek ilmek
Yüz tutup da doğan güne, tebessümle gülebilmek.
Yüreğine sağlık dost şir.Kutladım selam ile
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
7.5.2011 14:08:11
5 puan verdi
Hocam çok teşekkür ederim.Anne yüreğim dizelerinizden aktı gitti..Bütün annelerin güzel yüreklerine sevgi çiçekleri bıraktım,her mevsim açsın hiç solmasınlar efendim.Kaleminiz var olsun,saygılar dost yüreğinize...
cemre2
cemre2, @cemre2
7.5.2011 11:17:34
Anneler adına yazılan harika bir şiirdi.tebrik eder tüm annelerin anneler gününü kutlarım saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL