BİZ SİZİ HEP BÖYLE BİLECEĞİZ
Biz Sizi Hep Böyle Bileceğiz
BİZ SİZİ HEP BÖYLE BİLECEĞİZ Biz sizi hep böyle bileceğiz genç adamlar; Biz sizinle her Mayısta bir kez daha öleceğiz. Okullara gideceğiz koltuğumuzda kitaplar, İşçi tulumları üstümüzde; mitinglere gideceğiz… Biz sizi hep böyle bileceğiz genç adamlar: İki kolunuzda iki polis ve ayağınızda prangalar. Bileceğiz, o başlarınız her daim bulutlarda. Ve sizler, Fırat’ın suyu kadar coşkulu, Ağrı’nın dağı kadar diktiniz duruşmalarda. Biz sizi hep böyle bileceğiz genç adamlar Hep böyle çınlayacak sesiniz kulaklarımızda: Go home Amerika! Go home Amerika! Bağırmak, bu kadar mı güzel durur bir insanın ağzında? Bu kadar mı yakışırdı bir insana sevinmek, Asılacağını bile bile her duruşma sonrasında? O sözler, ah o sözler nasıl da yayılırdı dalga dalga; Nasıl da bir türküye dönüşürdü sokaklarda: “Kahrolsun Amerika! Kahrolsun Amerika! ” Biz sizi hep böyle bileceğiz genç adamlar. Hiçbir zaman, saçınızda aklar olmayacak asla Ve siz, yaşlanıp ölmeyeceksiniz hiçbir zaman Yüzünüzde kırışıklıklarla… Biz ki bileceğiz, dağlar titremiştir Ve rüzgâr sevişmiştir sıkılan yumruğunuzla… Bir kızı öpmese de dudaklarınız Kollarınız bir çocuğa hiç sarılmasa da… Biz sizi hep böyle bileceğiz genç adamlar. Sehpalar kurulurken avlularda bir bir Cellâtlar hazırlarken yağlı ilmeklerini Ve terziler, sanki bir gelinlik diker gibi temkinli İtinayla dikiyorken idam gömleklerini; Bir Sinan doğacak Nurhak’ın dağlarında her gece Her gece, kıpkızıl öfkesiyle Kızıldere’de Bir Mahir doğacak kerpiç damlar içinde. Gemerek’ten, Şarkışla’dan türküler söyleyecek Bir Deniz dalga dalga dolanacak evleri Günahsız bir kuşu bile incitmeden elleri… Biz sizi hep böyle bileceğiz genç adamlar. Ovalar, sizinle yeşerecek her Mayıs geldiğinde, Ve ekinler, sizinle büyüyecek tarlalarda sere serpe… Her ne zaman sizi ansak, eş-dost sohbetlerinde Tütünü sizinle çekeceğiz, incecikten içerde; Ve çayları sizinle içeceğiz, “tavşankanı “hem de… Sizler, böylesine baktıkça o sevecen gülüşünüzle Böylesine durdukça her kavgada en önde, İnanın ki çocuklar sizi soracak annelerine Gençler, sizinle inanacak güzel günlere. Sevdalı bir yürek gibi fırlayıp yerlerinden Ellerinde bayraklarla girecekler bir sonraki siperlere… Hasan ILDIZ 01 Nisan 2010/Bişkek Hasan Ildız |
sahi kimdi kararı verenler adı unutulup gidenler elinizde hiç
sağlıcakla kalın