dünyadaki bütün gözyaşlarını miras bırakan kadına...
(--) ellerini yüzüne kapama çocuk ellerin toprak kokuyor ağız dolusu ağla ağla ki yıkansın dünyanın kiri pası göbek bağını kendin kes çocuk arka bahçelerde dolanma dizlerin kanar şuh kahkahalar uyandırdı seni biliyorum korkma yum gözünü ellerinin kınası soğumadı daha...
(!) ellerim ellerim yanıyor anne paslı çiviler battı yüreğime tetanoz aşısı kara borsa biliyorum kızdın bana her ateşli aşktan sonra daha sıkı tembihlersin beni...
(--) bol bol ağla kan portakalı aksın damarlarından iyice bi terle dünyanın ortasında bişeyciğin kalmaz...
(!) kronik vaka benimki anne Allah’tan ümit kesilmez dedi doktor amca ben arka bahçeden ümit toplayacağım...
(--) ah be çocuk! gitme dedim ıssız sokaklarda ıssız adamlar var üşür ellerin tutamazsın yarısı donar sokak köşelerinde yarası kanar çatlayan dudaklarında koşarken kurdelan düşer saçların dolanır boğazına iklimsiz kaldırımlar rüzgâra teslim eder kağıtdan uçaklarını evcilik oynamayı ya’saklıyorum hâlâ kendime anlattığım masallara inanma dışarısı talan bir dünya gitme...!
(!) en çok bundan korkuyorken sana su’sarsam diye sende bir bardak su’sun içindesin işte anne ben git desem de sen gitmeseydin.. sen gitmeseydin de ben yitmeseydim(!) şimdi göbeğimde ki çukurdan sonra hangi gamzeye düşerim ki hangi çelmeye gidip kendimi teslim ederim yâr sanarken su’sadığım biliyorum bu yüzden anlatılırmış masallar ve başlarken her söz kendine yenilirmiş "Bir varmış,Bir Yokmuş"
tersten okunurken ayetler beni tersten doğur anne birlikte ölelim sezeryan sokağında...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sezeryan sokağı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sezeryan sokağı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Net bir şekilde itiraf etmem gerekirse şiir güzel fakat, şiirden çok isme vuruldum ben...Ne güzel bir isimdir bu: SEZERYAN SOKAĞI...Vuruldum resmen...Bazı şiirler isimleri için bile seçilmelidir bence, bu yüzden de şair şiirine iyi, vurucu bir isim bulma yoluna gitmelidir kanımca...
çocuk; doğup doğup ölüyor her yanılgıda ölüp ölüp doğuyordu her yeni dem aşkta sevda yıkıntısı oyun bahçesinde kafası karışık ürkek gözlerle izliyordu kadını
Şair'den daha önce ennA'yı okumuştum.O da anne'ye seslenişti yukarıdaki dizeler gibi.
Şiir,öyle sade ve içten ki sadece okuyup gitmek istedim;ancak yine içimdeki o çocuğu susturamayacağımı anladığım için birkaç şey söylemek istedim.Hepsi bu.
''tersten okunurken ayetler beni tersten doğur anne'' Bir önceki şiirin başlığını tersten okuduğumuzda karşımıza neyin çıktığını hep birlikte görmüştük.Sanırım biraz da oraya atıftı bu (şiir).
Ve,
Bir parantez;
''Annem çok küçükken öldü beni öp, sonra doğur beni'' Şiirin 'finali' en az Cemal Süreya'nın bu dizeleri kadar içtendi.Çünkü her iki şiir de, o kutsal varlığa;yani Anne'ye sesleniyorlar.O yüzden Anne, bir başka yakışıyor şiirlere:Aşk gibi.Aşk Anne'yle birleşince ayet gibi geliyor bana şiirler-mübalağasız-Bir ayet gibi okuyorum biraz da.
Peki neden art arda geldi bu şiirler? Yanıt: hepimiz biliyoruz.
Ya da ben susmalıyım en iyisi;yoksa gözlerim boğulabilir,şairin ifade ettiği gibi.
süreceğim acının diline (yüreğine) mailer tebriklerim erdemli tomurcuk ışıltılarına iyi ki varsın feyzacanım..:) sevgimlerimle hep bi tanesi gül kokulu selamlar..
Tebrikler Feyza...