MATEMİNDE GÖNÜL,VERME BENİ ELLERECanların canı, gönlümün mihrimahı Hava bugün,sır perdesini araladı: Gecenin kanadını ateşe verdi , gidişin, Uzandım sihirli küreye; Nehirler, kurumuş,dağın eteklerinden hüzün salınıyor, Rüzgara bırakmış kendini ,bir can, ey can ,yaralı ceylan Elleri kına tutmayan sarı gelinin ağıdında: ’’imdat..imdat’’ Yerçekiminde kan kaybediyor ,umutlarım.. Zulüm; erişmiş aynalara da, bir dost türküsünü söylüyor ’’demedim mi?’’ Ah,demedim mi,ben kapının kuluyum,verme beni ellere…!!! Sihir değil miydi sanki,aşkın..? Şiir değil miydi..? Zehirlidir o attığın ok,örüyor örümcek ağını,aramıza.. Kıpırdama şimdi..! İncitme,oradan bak bana iyisi mi, Bozmak olmaz , yormak olmaz, Hasret kaderse,çekilecek yollar ve yollar illa çekecek bizi de Yusuf’un kuyusuna.. Ah,demedim mi,ben mihrabının yönüyüm,verme beni ellere..!! Yalan olsun vuslat bırak ,yılan almasın kanımızdan tat, Ve yazılana inat..! Ferman buyursun HAK,diyelim ki:’’ayrılığa’’müstehak.. Yeter ki gitmesin ömür, bir yabancının koynuna, Ve zulüm, tene değildir hep, ruhumuz vurguna gebe, Şehir, bu gece dokuz doğuruyor, nur topu gibi ‘’yalnızlığımız ‘’doğuyor, Güneş , bugün doğudan doğmuyor işte… Ah,demedim mi,ben yüzünün gören gözüyüm,verme beni ellere..!! Sonbahar erken geldi, ilkyaza bir haller oldu, matem ayına erken düştü gönül’’Ya Ali’’ Semah dursun gecedeki kızlar, yalınayak, Bir aşık daha,suya şehit düştü!!! SİBEL EŞİYOK |