Bana güldüm sana öldüm süründüğüm dün gece Yıldız söndü mehtap döndü gece hükmü hâl nice Sevdiğimdin sevdiğimsin bende bensin sevgili Süleyman’dan bir sır mıdır bu acayip bilmece Bana güldüm sana öldüm süründüğüm dün gece
Âşk indinde heves oldum ak toprakla ovuldum Kâl û Belâ andım oldu bin melekle övüldüm Hesâbına aklım ermez bulandığım yasağın İblis tutsun matemini cennetinden kovuldum Âşk indinde heves oldum ak toprakla ovuldum
Gitmelerden gelmelerden bahaneler darası Yolum oldun çizgim oldun arş-ı âlâ arası Sen ki benim aklım oldun Hâkk doldurdun içimi Ben ki senin bedeninde onmaz Eyyûb yarası Gitmelerden gelmelerden bahaneler darası
Tül perdede kalbim iken volkan etti yakışın Sonra ruhum serinliği yağmur gibi akışın Ben yazımı uğurlarken şefkât dolu bağrına Hârân oğlu Lut’ta kaldım Sedûm oldu bakışın Tül perdede kalbim iken volkan etti yakışın
Nârin eller kement attı değdirmedim desteme Ağlamaklı nağmelerden söz katmadım besteme Baş eğmedim eğilmedim tâ ki aşkın tahtında Lalelerim kan çağladı Zal’ın oğlu Rüstem’e Nârin eller kement attı değdirmedim desteme
İnce ince nâzdan öte dağ eritir inadım Lûtfet ey yâr hasretinde yıllar yılı kanadım Tutuşursun dokunamam uzatamam elimi Ba’lebek’te Elyas kahrım ateştendir kanadım İnce ince nazdan öte dağ eritir inadım
İki elim şakağımda sözler ağdı masaya Odam sessiz ruhum sessiz bas yıldıza bas aya Geniş göğsüm Yahuda’da riyâ oldu Kudûs’e Ha ben sana ağlamışım ha Celile İsa’ya İki elim şakağımda sözler ağdı masaya
Mısralarda anlam arar kah Sekendiz kah Zühâl Saçlarına dokunmaya değmez miydi bin nihâl Yalan mıyım gerçek miyim beni kimde unuttun Şah Cihan’da ilhâm oldu kalbimdeki Taç Mahal Mısralarda anlam arar kah Sekendiz kah Zühâl
Çınar dibi boğum boğum söndürürken güneşi Gölgesinde maşuk besler bulunmazdı bir eşi Kutuplara uğrak verdi han bildiğim seyirler Hicâp duyar yetmiş körük Ergenekon Ateşi Çınar dibi boğum boğum söndürürken güneşi
Âşk bağında türkülerim şarkılarım her telden Yalnız sana döner yüzüm nezaketim temelden Aklım mı ne fikrim mi ne yetişmez mi Paris’e Alem beni seyreylesin tırmanıp da Eyfel’den Âşk bağında türkülerim şarkılarım her telden
Gülen yüzler gülen gözler sarmaş dolaş anında Suya yandı nice gönül kan kırmızı tanında Anlamsız mı kaldı ruhun bir arkadaş kıymeti Çatık kaşlı Yâhya mıyım ey sevgili yanında Gülen yüzler gülen gözler sarmaş dolaş anında
Kuytularda sızılardan bir akkora karıldım Gam kasavet itin olsun bin kılıçla yarıldım Kanım aktı canım aktı bir serkeşttim Babil’de Harut idim Marut idim günâhıma sarıldım Kuytularda sızılardan bir akkora karıldım
Fûzuli’nin hecesinde aruz oldu bir bela Pak bulağa ateş düştü güzellerde kör bela Anlatmaya çölde kumdur susuzluğum çağ kadar Bin Yezid’e bir başım var sensizliğim Kerbela Fûzuli’nin hecesinde aruz oldu bir bela
Güzelliğin azatlığı kalbe sinmiş gözlerin Dalga dalga aşıp gitti kucağımdan sözlerin Kurban verdim kurban oldum Tanrı’nın o nuruna Sibirya’ya merhem oldu bana zindan közlerin Güzelliğin azatlığı kalbe sinmiş gözlerin
Kime kalsın ne eyleyim bu dünyânın nesini Yere vurdum âşk külünü göğe çaldım isini Kıyâmetim senin idi gövde yaktım uğrunda Pence pençe koparmışım İsrafil’in sesini Kime kalsın ne eyleyim bu dünyânın nesini
Ne bir öfke ne bir haset ne bir gayzdır meyilim Huzurunda sere serpe uzanmışım çiğilim Nil Nehri’nden taştı yaşım şâhit olsun tüm Mısır Her gelişin Züleyhâ’dır ben ki Yusuf değilim Ne bir öfke ne bir haset ne bir gayzdır meyilim
Koşuklarım okunurken gül goncası yüzüne Benden sana senden bana çağladığım gözüne Kollarında yorgan döşek mayıştığım zamanlar Titremekten hasım oldum Bilge Kağan sözüne Koşuklarım okunurken gül goncası yüzüne
Serilsin de sarmaşıklar salkım saçak serilsin Sarmaş dolaş bağbanlara şen bahçeler verilsin Her Firâvun Musası’nı sarayında büyütmüş Vur ey âşkım parça parça Kızıldeniz gerilsin Serilsin de sarmaşıklar salkım saçak serilsin
Ateş düşmüş alaz almış kime ne ki zahmeti Zây olmuşum hiç olmuşum kim bilir ki rahmeti Ben ki sende sen olmuşum kırk kapıdan vazgeçtim Bir gülüşün unutturur Yesi nuru Ahmet’i Ateş düşmüş alaz almış kime ne ki zahmeti
Hangi gövde hangi yürek kurt soluğu solurmuş Hangi cehil yaratılış bilgeliği bulurmuş Bez Kalesi kuşanmışım başım gökle uğraşta Kalksın Bâbek görsün beni isyan nasıl olurmuş Hangi gövde hangi yürek kurt soluğu solurmuş
Çekme mihrim ışığını üzerimden el çekme Kırk bismillah günde ahım gecelerde birikme Timurlenk’te asâb oldu Firdevsi’nin mezarı Zûl sevdamın hoyratında savurduğum her tekme Çekme mihrim ışığını üzerimden el çekme
Coğrâfyası yasa vurmuş eyvâh kimin ne hâddi Arzuhâlim atlas atlas gözyaşımda tüm ceddi İlmin Çin’i alev alev aşkım akın târihe Sarı çıyan görse beni dikilmezdi Çin Seddi Coğrâfyası yasa vurmuş eyvâh kimin ne hâddi
Kime kalmış kimde kalmış hangi mert ki dengimdir Bilemem ki bilemezsin hangi hazan rengimdir Ezel ebed ruhun olmuş yosun tutmaz kaynağım Kafkasya’yı yasa boğan aman vermez cengimdir Kime kalmış kimde kalmış hangi mert ki dengimdir
Merhametin sırdaşımdı toz pembeler düşünde Kırılmışım mahvolmuşum zağlı çarkın dişinde Sende saklı her busemde tuzlar bastım yarama Bin Hızır’ı yolcu ettim yalnız senin peşinde Merhametin sırdaşımdı toz pembeler düşünde
Kim derdi ki kor ağıdım okyanuslar taşırsın Kim derdi ki ılgıt ılgıt rüzgârları aşırsın Yedi iklim medcezirdi suskunluğum hapsinde Güzel dilim çağlasın da Tur-û Harun şaşırsın Kim derdi ki kor ağıdım okyanuslar taşırsın
Süzülüşün salınışın benzer gölde kuğuya Dağdan dağa taştan taşa can koyduğum ahuya Neden niçin düşüneyim nerededir her seher Maturidi akıl yorsun senden gelen buğuya Süzülüşün salınışın benzer gölde kuğuya
Sıcağında kor tenimde çürümeyen ten oldun Sırdaş oldun haldaş oldun her dem bende ben oldun Yaban eller savdı garkım Kürt zulmünde Kerkük’üm Ey sevgili hicrân dolu Telafer’im sen oldun Sıcağında kor tenimde çürümeyen ten oldun
Bozulur mu tüm tılsımlar yazım olmuş yazıla Aşkın sarmış ak çehremi şafağıma kazıla Sabahlarım hançer ağzı bayram meşki Moskof’tan Kıyılmışım şimdi dönsün Kızıl Meydan kızıla Bozulur mu tüm tılsımlar yazım olmuş yazıla
Uykularım bölük bölük meydan bulur kaçılır Gözlerim ki yalnız sende humar humar açılır Geçip giden dakikalar sensizliğin hışmında Baba-oğul uğraşında ne Bedirler saçılır Uykularım bölük bölük meydan bulur kaçılır
Merhâlesi aşılmış da ödülü can pazarda Beden beden satılmışım ruhum kalmış mezarda Sulak yeşil toprağındım ordu saldın Asya’dan Sen de ağla bulutlaşıp kabarmışım Hazar’da Merhâlesi aşılmış da ödülü can pazarda
Dağılmışım körpe fidan sorularda yanıtı Heder olmuş söz cümbüşü kaderimdir kanıtı Kızıl deyip öldürdüler yanmış derim suç oldu Nefesim ki ayağında bir Özgürlük Anıtı Dağılmışım körpe fidan sorularda yanıtı
Yalnız sende biter oldu artık bütün lisanlar Sende yalnız varlığını Kaf Dağı’na asanlar Mart zemheri tipisinde buza kesti tüm mevsim Baharını doğurmaya seni arar nisanlar Yalnız sende biter oldu artık bütün lisanlar
Cümle varlık bütün alem yalnız senin methinde Bilirim ki karıncayım kâinatın sathında Dönülmez bir seferdeyim Doksandokuz Ad ile Kurtbala’yım tek başıma yüreğinin fethinde Cümle varlık bütün alem yalnız senin methinde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Her Gelişin Züleyhâ'dır Ben Ki Yusuf Değilim şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Her Gelişin Züleyhâ'dır Ben Ki Yusuf Değilim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Merhâlesi aşılmış da ödülü can pazarda Beden beden satılmışım ruhum kalmış mezarda Sulak yeşil toprağındım ordu saldın Asya’dan Sen de ağla bulutlaşıp kabarmışım Hazar’da Merhâlesi aşılmış da ödülü can pazarda
Kalemin,yüregin susmasın dost,kutlarım güzel yüregini. saygılar...
Ateş düşmüş alaz almış kime ne ki zahmeti Zây olmuşum hiç olmuşum kim bilir ki rahmeti Ben ki sende sen olmuşum kırk kapıdan vazgeçtim Bir gülüşün unutturur Yesi nuru Ahmet’i Ateş düşmüş alaz almış kime ne ki zahmeti
Ben de şairlikten vazgeçtim... Yine tuttu kıskançlık krizlerim :)
Uzundu, upuzun ama sonuna kadar okudum. Çünkü sonuna kadar okuttu kendini şiir... Ahenkle akıp gitti işte...
destan adeta şimdiye dek okuduğum en uzun şiir kutlarım demek de az gelecek ama yürekten tebriklerimle mükemmel eser günlerce kalmalı günde okunmalı okunmalı
Beden beden satılmışım ruhum kalmış mezarda
Sulak yeşil toprağındım ordu saldın Asya’dan
Sen de ağla bulutlaşıp kabarmışım Hazar’da
Merhâlesi aşılmış da ödülü can pazarda
Kalemin,yüregin susmasın dost,kutlarım güzel yüregini.
saygılar...