Muhabbeti bulanlar hazza karîb olurmuş Ondan uzak kalanlar hep mustarîb olurmuş Gel ağlama boşuna bilmez misin a gönlüm Sevilen şah u sultan seven garîb olurmuş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
DÖRTLÜK 2 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DÖRTLÜK 2 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hocam öncelikle tebrikler, sonra mesaj alınmıştır diyeceğim ama zaten mevcuttu yani:)) Saygılar... Bu arada şimdi dikkatimi çekti, geri döndüm, bu mu okunmayan şair:)) Bak şimdi alınacağım haa, benimle kafa mı yapıyorsun hocam:) Zaten hasetten çatlıyorum:)) Şaka bir yana güzel dörtlük ve dörtdörtlük hasbihallerle gurur duyuyorum.
bayşiir tarafından 8/25/2007 7:56:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
Merhabalar arkadaşlar, size arkadaşlar diyebilirim değil mi, bu bir alışkanlık meselesi daha samimi geliyor bana. Aslını söylemek gerekirse çok da eski değilim. Bir başka sitede değişik bir rumuzla bulunuyordum orada da bir iki arkadaşa destek olarak şiirlerini düzeltmelerine yardımcı oldum. Burada da dikkatimi çeken bir iki kişi var. Şu anda araştırıyorum. Gelişmeye uygun, kendini henüz kabul ettirememiş bir kaç kişi daha bulup onların üstüne yoğunlaşacağım. Aslında çok da vaktim yok. Hem çalışan hem de evin sorumluluğunu yüklenen birisi olrak elimden geleni yaparım ama sizin kadar olacağımı sanmıyorum. Beraber dedimse şunun içindir. Sadece birebir şunu şöyle bunu böyle yap demektense seçtiğimiz arkadaşların şiirlerindeki hataları güzellikleri açıklayıp doğrusunu öğretmeye çalışalım. Yorum köşesinde yaparsak bu işi diğer giren arkadaşlar da yararlanır. Tabi ki bu şekilde açıkça söylenmesini kim ister. Gelişmeye gerçekten isteği olan razı olur. Eleştirirken sadece yanlış bulup kötü demek değildir maksadımız, güzel olan yerlerini de işaret edeceğiz mutlaka. Ve ben sadece hece şiirlere yorum yazacağım. Çünkü diğerlerinden de sevmeme karşı herkesin beğeni zevkine uymadığını düşünüyorum. Ben bir halk kızıysam, ben bir Türk kadınıysam, Türk şiirinin özüne de karşı duramam. Gönlümde her zaman bir numaradır. Saygı ve hürmetlerle. Size ve sayfanızdaki tüm dostlara.
'Haddini aşmak' hususunda sana en ufak bir şey söylemek bir yana, düşünmekten bile Allah'ın affına sığınırım... Açıklama yapmıştım; ama sana özel olarak bir daha yapayım:))) O şakaydı... Sen de sevdiklerim ve takdir etkiklerim listesinin başlarındasın, unutma...
hocam bu sayfayı sık ziyaret etmek lazımmış. neler kaçırmışım böyle...
savunma:) valla hocam hayyam lezzeti alıyorum derken asla kastım esinlenme ve öykünme değildi... sadece onu okuduktan sonra aldığım zevk gibi bir şey aldım demek istedim. yine mi uslup maksadı aştı:)
Sevgili Afet abla, Ben bir insanı dost kabul ettikten sonra hiçbir şeyi sorun etmem. Başta Muammer ve sen olmak üzere beni idost gören insanlara şunu söylemek istiyorum. Bende her türlü kusuru görmeniz mümkündür belki; ama art niyet asla.. 'Ufak tefek şeyler' dediğin olsa olsa fikir bazındadır, dostluğumuz bazında değil. Ben şakayı, espriyi seven bir insanım. Zaman zaman espri niyetine yazdıklarımı ciddiye almamak lazımdır. Bazen birbirimizi iğnelesek de, bu aramızdaki dostluktandır, diye düşünüyorum. Muammer için 'saldırı' kelimesini bu maksatla kullanmıştım; yoksa gerçekten bir saldırı olduğundan değil. Çayını yüreğimizle içtik, eminim Muammer de bize bal şerbeti ikram edecektir:))))
Sevgili Sultan hanım, Anladığım kadarıyla siz de Edebiyat öğretmenisiniz. Ben de yorumlarınızı okudum ve çok beğendim. 'El ele verirsek' ifadenizi çok samimi ve sıcak buluyorum. Şiir hakkında aynı telden çaldığımız belli oluyor. Öyle sanıyorum ki, siz buralarda -nette- benden çok daha köklü bir geçmişe sahipsiniz. Ben daha yeniyim ve tutunmaya çalışıyorum:))) Hakikaten parıltı gördüğüm, gelecekte iyi bir kalem olma ihtimali sezdiğim arkadaşlarla ilgileniyorum. Sizin de aynı şekilde davrandığınızı düşünüyorum. 'bazılarının peşinden buraya geldim' deyişinizden bunu anladım. (bu ifadenizi bir başka yorumda okumuştum sanıyorum) Elbette ' el ele' vereceğiz, bundan şüphen olmasın... Ha, yeri gelmişken şunu da söyleyeyim, benimle uğraşma:))) çünkü benim adam olmaya (pardon şair diyecektim) niyetim yok:)))) Sevgiler, saygılar hocahanım...
Sevgili Muammer kardeş, Dörtlük meselesi bir şakaydı. Herkesin şiirini inceden inceye okurken kendi şiirime dikkat etmemiş olmama gülmüştüm orada. Bir anlamda kendimle dalga geçtim:))) Sitede kalman hususunda etkim olmasına seviniyorsam da, yazdıklarımla bazı kuşkulara sebebiyet vermiş olmaktan dolayı da üzüldüğümü söylemeliyim. Bence sen burada kal, çünkü konuşacak çok şeyimiz var daha:)))) Korkaklık ve duygusallık meselesinde, seni korkak değil; ama duygusal olarak vasıflandırıyorum -ki gerçekten öylesin-... Ne düşünürsen düşün; ama seni sevdiğimi, değer verdiğimi, sana karşı asla bir art niyetim olmadığını, olamayacağını da unutma... Seni seviyorum güzel kardeşim (yakışıklı demeliydim değil mi?:))))
Sevginizdir garibi yücelten gözünüzde Saygı, güven okudum söylenen sözünüzde Sizler benim can dostum, canımdan öte dostum İnandım ikna oldum dostluk var özünüzde. .................................................... Düşünmeden dökerim gözümdeki denizi Yaşamın kalmayacak belki de birden izi Şimdiden af dilerim şayet kırarsam bir gün Hasret ile beklerim yeniden gelmenizi.
bizler birbirini anlayan bazen de anlamaya çalışan arkadaşlarsak ufak tefek şeyleri sorun etmemek gerekir diye düşünüyorum.çayımız hazır her isteyen aramıza katılabilir.
Saygıdeğer hocam, beni buraya bu saatte ego değil sana olan sevgi yolladı ve iyi ki de yolladı, sevgili adaşıma ne güzel bir cevap vermişsin, hani seni yeni tanıdığım çok eski bir dost diye ifade ederken yanılmamışım. Bu arada adaşıma da çok teşekkür ediyorum, (baydemir kim?:) tamam kimse riske girmesin ben gereğini yapacağım, daha doğrusu sevgili Habip(ansızın) kardeşe havale edeceğim ki onun de gereğini zevkle yapacağına inanıyorum. Hocam bu arada şu "Dirtlük" meselesinde de karşı bir tezin varsa valla ben artık hiç bir konuda fikir yürütemeyeceğim:( Hele ki benim hasbihal niyetlerimi "saldırı" olarak değerlendirdikten sonra:( hadi gene güleyim:)
Not: Bu arada bu siteden gittim gideceğim derken 5-10 dostun hatrına oyalanıyordum ve sen geldikten sonra niceliğe bir etkin olsa da (rakam olarak) nitelik olarak aynı anlam ve değere tekabül ettiğin için tamamen kalmaya karar vermiştim ama doğrusu şu an tereddütlüyüm, belki de ben çok korkağım veya hassas!! Saygılar.
bayşiir tarafından 8/23/2007 5:20:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın hocam teşekküre gerek yok, şiiri seviyorum ve güzel şiir yazabilen arkadaşlara destek olmak amacıyla geldim buraya. Daha önce bildiklerim vardı onların peşinden gelmiştim ve size de rastladım. Siz ve ben elele verirsek bir çok arkadaşımıza destek oluruz gibi geliyor bana yazdığınız yorumları okuyorum ve bu kanaate vardım. Görüşmek üzere saygılar.
bu sayfada bulmuşuz sevgiyi muhabbeti içimize sokmayız bir gün bile gıybeti öfkeyi ve nefreti yaraşmayan zilleti atarak uzaklara içelim dost şerbeti.
hocam burada şerbet, bizim orada çay içelim de Baydere arkadaş ne ikram eder bilemem artık. sizlerin dostluğu benim en büyük kazancım burada. saygı ve hürmetle hocam.
Muammer (ya bunlar karışıyor:))) Baydere kardeşimizin böyle bir şeyi yapmasını -onu tanıyorsan- boşuna bekliyorsun:))) Madem bunun sitede haber olmasını istiyorsun; o halde haberi yaz ve site yönetimine gönder. Herhalde haberi koyacaklardır. Program gerçekten kaliteli ve doyurucu; şiirseverlerin büyük bir huşuyla takip edeceklerinden şüphem yok.
Sevgili Gülşen (güldestan) kardeş, şiir yazmak sana da yakışıyor:))) Beni Hayyam'a benzetme kırılıyorum:))) ershazber, Gülşen'den kopya mı çektin ne:))) Teşekkür ederim.
Aslında yeri gelmişken bir şeyden bahsetmek istiyorum burada: Hayyam Fars'tır. Yani Türk değil. Dolayısıyla bir Türk şairin -mesala ona benzemesi, onun gibi yazması, diye bir şey olamaz. O rubai yazmıştır ve bu yolda da pîr kabul edilir. Biz onu, tercüme edenlerden okuyoruz. Dolayısıyla okuduklarımız orijinal değil. Dillerin kendilerine has bir ifade tarzı vardır. Yani, çoğunun cümle ve kelime grubu kuruluşu farklıdır. Liseyi bitiren herkes az çok bilir ki Arapça ve Farsça tamlamalar bize göre tersten çözümlenir. ab-ı revan'ı Türkçe'ye çevirirsen 'su akan' şeklinde söylemen icab eder. Oysa biz 'su akan' değil, 'akan su' deriz. Eski şiire merakı olanların bu hususta Yahya Kemal'i okumalarını tavsiye ederim. Tabii ki şiirlerini değil. 'Mektuplar Makaleler', 'Edebiyata Dair' adlı kitapları okurlarsa orada şiir tercümesi hakkında geniş bir malumat alırlar kanaatindeyim. Bütün edebi eserlerde esas olan o eseri yazıldığı dilde okumaktır. Mesela biz Rus romanını Fransızca çevirilerden okuyoruz. Bir anlamda 'tavşanın suyunun suyu'... Mütercim iyi değilse okuduğunuz eser dünyanın bir numaralı eseri de olsa beş para etmez... Hayyam meselesi de öyledir. Bizde onun rubailerini pek çok kişi çevirmiştir; ama hiçbiri orijinali gibi güzel ve anlamlı değildir. Yahya Kemal'in Rubailer ve Hayyam Rubailerinin Türkçe Söylenişi' diye küçük, güzel bir eseri var. Yahya Kemal diyor ki: 'Ben Hayyam'ı çevirirken hep şunu düşündüm: Acaba Hayyam Türk olsaydı, bu rubaiyi nasıl yazardı?' Ne okursanız okuyun, ne yazarsanız yazın, siz; ancak Türk gibi düşünür ve Türk gibi yazarsınız. Başka çareniz de yoktur. Bilmem bir şeyler anlatabildim mi?
Sevgili sultan barış hocama gereken açıklamayı yapmıştım, ayrıca teşekkür ediyorum yine.
genç_şair, gençsiniz sanıyorum, inşallah siz çok daha etkileyici biri olursunuz... Teşekkürler..
Sevgili SILAM, samimi, sıcak sözlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Sevgili Ceyda hanım, ikazınızla şiirin üçüncü mısraını 'a gönlüm' şeklinde değiştirdim. Bu, kendisi küçük, anlamı büyük katkınızdan dolayı müteşekkirim size..
Sayfamı bir şiir mahfili haline getiren bütün dostlarım sizi çok seviyorum...
Teşekkürler Hocam.Kandil gecesi Sayın Baydemir ile TGRT FM de yaptığınız şiir sohbetine doyamamıştım. O güzel sohbet için bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum. Bu cuma gecesi Sayın Baydemir'in şiirlerini dinlemeyi de iple çekiyorum. Sayın Baydemir'den bir istirhamım olacak. Bu programın adını (Yürüyen Merdiven) ve saatini sitemizin anasayfasında haber ilanı olarak assa ve site üyelerimizin haberi olsa. Bilmiyorum bunun bir sakıncası var mıdır. Ben o gece program hiç bitmesin istedim. Diğer site üyelerimizin de dinlemek isteyeceğinden eminim. Saygılarımla.
Bakıyorum gözünden bir şey kaçmıyor:)))) Dörtlüğün de aslı 'dirtlük'tür:)))) Açıklaması çok uzundur, buraya sığmaz:))) Hoca hanım önemli bir şeye dikkat çekmiş gerçekten. Sayesinde ben de bilgimi pekiştirmiş oldum. Tabii ki senin de dikkat çektiğin husus önemli, hiç bakmamışım, söylemesen öyle gidecek, millet gülüp geçecek; ya bu hoca da herkese çamur atıyor; ama kendi 'dirtlük'ünü göremiyor:)))))
Kendi şiirlerini okuyacağını biliyordum; sanıyorum son astığın şiirin altında bahsetmiştin. Hatırlattığın için teşekkür ederim. Eminim yine mest edeceksin bizi...
Sevgiler...
cinar39 tarafından 8/22/2007 5:16:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Hocam, bir dörtlük ama dörtdörtlük ve sultan hocamla diyaloğunuzdan faydalandım, ikinize de teşekkürler de sevgili hocalarım bu başlıktaki DİRTLÜK neyin nesidir, hani bir de bunu açsaydınız dedim:) Tabii ki klavye sürçmesidir değil mi? Saygılar, sevgiler. Remzi hocam bu arada kısmetse bu cuma malum radyoda sırf kendime ait şiirleri seslendireceğim, bilgin olsun.
Yaptığınız yorumdaki dikkatinizden dolayı size teşekkür ediyorum.
Söylediklerinizde haklısınız. Yorumunuzu okuyunca -lugata pehlivanlık olmaz kavlince- birkaç sözlüğe baktım. Örnekleriyle Türkçe Sözlük'te bu kelimeye karşılık olarak: Bir şeyi yapmak zorunda olan verilmiş. Baktığım diğer sözlüklerde (Devellioğlu Sözlüğü, TDK Sözlüğü ve Mehmet Doğan'ın Büyük Türkçe Sözlük'ü) kelimenin anlamı, 'acı çeken' olarak verilmiş. Yazılış olarak da hem 'muztarib' hem de 'mustarib' olarak gösterilmiş. Anlaşılan kelime Türkçe'ye geçince orijinal olan 'muztarib' şeklinden ziyade 'mustarip' olarak kullanılmaya başlanmış. Bunun sebebi de Türkçe'deki ünsüz uyumudur. Biliyorsunuz ki Türkçe'de sert ünsüzlerle yumuşak ünsüzler (tonlu-tonsuz) yanyana kullanılamıyor. Kelimenin içindeki 't' sert ünsüzü yumuşak olan 'z' ünsüzünü kendi karşılığı olan 's' sert ünsüzüne benzeterek değiştirmiş. Sizin de yorumunuzda yazdığınız gibi orijinaliyle kullanmaya çalışıldığı zaman da bir başka ses uyumu göze çarpıyor: 'z'den sonra gelen 't' yumuşayarak karşılığı olan 'd'ye dönüşüyor. Buna göre benim yazdığım şekliyle kelime orijinal değil; ama yanlış da sayılmıyor.
Umarım açıklamalarımdan tatmin olmuşsunuzdur.
Saygılar..
cinar39 tarafından 8/22/2007 4:07:03 AM zamanında düzenlenmiştir.
sayın meslektaşım, bir klavye hatası olmalı diye düşünüyorum.
Ondan uzak kalanlar hep mustarîb olurmuş sanırım şunu demek istediniz. Muzdarip olmak, acı çekmek. kök olarak aynı gibi olabilir ama bu şekilde kullanılıyor. sizin hata yapmayacağınızı düşünerek de diyorum ki benim bilemediğim bir anlamı mı var acaba. ben ce bir daha bakın da dikkatsizlik sonucu bir yanlış varsa düzeltin. dörtlükleriniz bir muhteşem çünkü, gölgelenmesini istemem. saygı ve hürmetlerle hocam.
Bu arada şimdi dikkatimi çekti, geri döndüm, bu mu okunmayan şair:)) Bak şimdi alınacağım haa, benimle kafa mı yapıyorsun hocam:) Zaten hasetten çatlıyorum:))
Şaka bir yana güzel dörtlük ve dörtdörtlük hasbihallerle gurur duyuyorum.
bayşiir tarafından 8/25/2007 7:56:05 AM zamanında düzenlenmiştir.