Oryantal Kadının Göbeğinde Erir GeceOryantal kadının göbeğinde erirken gece Asırlar öncesinden kurulu Şu köhne meyhanede Yokluğuna kırılır şişeler ve kadehler Parmaklar arasında sarılırken, efkârına tütün sigaraları Her nefeste duman kaplar, eksik olan sol yanımı Sis çökmüş gece ayaklarımızın altına yıkılırken Su durmaz masalarda karanfiller kurur Ve Gözlerimizden akan iki damla yaş ıslatır yeryüzünü Yorgun duvarlar yıkılır üzerimize Oryantal kadın rakssa dönerken sinemizde Göz göze sevişmelerimiz başlar yüreğimizde Yorgun zamanların mahzenlerinden, çıkagelir sakiler Aşka susamış parmaklar arasında, rakssa gelen zil sesleriyle Bir maşrapa soğuk su serper yüzümüze ve getirir kendimize Temiz ve yamalı pantolonlarımızın ceplerine ellerimiz sokulur Değersiz kâğıt parçaları uçuşurken havalarda Parmaklarımızın arasında oryantal kadının Göğsüne sokulur Yün çorabımızın içine soktuğumuz İspanyol paçalar Parçalanırken yemenilerimizin altında Su durmaz masalarda karanfiller yokluğuna kurur Sakinin doldurduğu kadehler boşaldıkça ellerimizde Ceplerimizden çıkardığımız işlemeli mendiller Islanır gözlerimizde Yüreğimizdeki sevdalar dem vururken geceye Artık kadehler parmaklarımızın arasında kırılır Su tutmaz masalar Gözlerimizden damlayan kanlar arasında yerlere yıkılır Diz çöker sakiler sevdamızın önüne Kor düşer yüreğimize, avuçlarımızda mayalanır şıralı aşkımız Yorgun aşklar damarlarımızda demlenirken Düşlerimizde sinsi gülüşler sokulur çocukluğumuza Vurgun yemiş sevdalar dolup boşalırken yüreğimizde Uzanamadığımız bir el patlar alnımıza Ve susar gece, yıldızlar dökülür ellerimize Oryantal kadının göbeğinde erirken gece Seneler öncesinden kurulmuş şu köhne meyhanede Yokluğuna karanfiller kurur, güller dökülür yere Gözlerimizden akan yaşlar, kan ağlar her gece |