ŞAİR-İ HAYAL OLDUM
Şair-i hayal oldum, hüsn-ü cemalini gördüm ya,
Girip gönlünde gezsem, duymamış gibi durursun, Bilme, habersiz davran, artık üzülmüyorum; Hüznün içimde kalsın… Yâr, “ben senin için ölüyorum,” dersem; inanır mısın? Bak işte sustun… Sükûtun ikrar mı? Kasem edip her şeye, akan suya, zerreye; Gözünün nuru olsam, dünyaya benle baksan; İnanır mısın? Yâr, beni sever misin? Gülme, âmâ gibi durma, artık ezilmiyorum; Dağlar altında kalsam… Sevdan beni çoktan ezip geçti… Dalıp derin sulara, çıkmamaya bir daha, Büyük yeminim var… Seni aramak tek muradım olsa da, Bulmasam, yorgunluktan düşsem bir kenara, Duyma, dert etmiyorum, gam değil artık; Öldüm, dirilmiyorum… Ne isterim, Gerçek olsa, Rabbimden İnanmaz mısın, uğruna geçerim altın, yakut ve simden, Uçsun her şey elimden İhtiyaç duymuyorum… Ağlar, dolaşırım; dağ, bayır yana yana Yokluğun Ya da sıkışıp cenderede Evlatlarınca didilip Azar azar bitişin dokunur bu cana Üzüntümü bir bilsen, Söylesem inanmasın; Bendeki resimde sen, sendekinde ben yoğum Ayrı kalmak değil de, buluşmamak buruyor, Oysa o büyük resimde ikimiz olmalıydık… Bir dalda iki yaprak, beraber solmalıydık Kapılmalıydık rüzgâra vura vura taşlara Un ufak olup toz ile bulmalıydık Ya da ezilip lime lime başıboş ceylanlara Tatlı bir aş olmalıydık Şair-i hayal oldum, anlamadın, Gözlerine bakıp, derin hüzünlere daldım, Sen gittin… Azmettim, kendimi bilinmez bir yola vurdum Dağları aşacaktım, koşacaktım; yoruldum Oysa ben sana kavuşacaktım; vuruldum… Nerden bilebilirdim ki, yollar çıkmazlarla dolmuş Takılıp her mâniaya tökezledim, yaya kaldım Ah sevgili! Sana kavuşmak bir yana İzine dahi rastlamadan … ölüme daldım Şair-i hayal oldum, yola çıkarken bütün gemileri yaktım Sense beni, düşünmeden ateşlere attın Cinler mi esir almıştı bilmem, nasıl da zevkle yaktın Şair-i hayal oldum uğruna, yanıp kül olurken ey yar Zerrelere ayrılıp, fırtınalara tutuldum Uçtum, bulutlara tutundum; Yağmurlarla yere indim, toprağa karıştım Nebat oldum, dal oldum, dallarda meyve Yedi beni insanlar karıştım kanlarına Isı verdim içerden, yürekten, tâ derinden Yiyenler kurtulurlar belki de kederinden Güneri Yıldız (Elazığ, 01.12.2010) . |
Şair-i hayal oldum, hüsn-ü cemalini gördüm ya,
Girip gönlünde gezsem, duymamış gibi durursun,
Bilme, habersiz davran, artık üzülmüyorum;
Hüznün içimde kalsın…
Yâr, “ben senin için ölüyorum,” dersem; inanır mısın?
Bak işte sustun…
Sükûtun ikrar mı?
,
CANDAN TAKTİR EDERİM CANIM
İMANIM SEVGİ SAYGIM HER DEM KALEMİNE YUREĞİNE