Son perdeTenine yağmur değmemiş Bakire bir çöl gönül.... Ömür; Ufalanmış zaman kırıntısı Kırık bir destiden sızan su Avluda uzanmış yatıyor bir hayal sessiz ve elleri bağlı Yaşamak diyorum bir kedi mırıltısı gibi kısa Fazlasıyla boğuk rüzgarın sesi Zaten oldum olası ağlamaklı yağmurlar Gökkuşağı nereden bilsin acının rengini? Sen asıl ölüme sor Neden kalınmış senden ensesi Ya da boşver Herzamanki gibi Kokarsa koksun dünyanın nefesi Yol; Raydan çıkmış tramway gülüşlerimin üstünden geçmiş düşlerim önceden atlamış neyseki Anılarım korkmuş biraz Gururumun ayağı incinmiş ağaç; bir bir dökülmüş yaprakları çıplak kalmış gövdesi Meyvesi alınmış hayatlar gibi yada okjijeni çalınmış Mışlı geçmiş masallarda Bir ihtiyarın sesi Kapat gözlerini artık uyut şeytanını kapansın oyunun son perdesi |