ZÜMRÜD-Ü ANKA KUŞUM
Bir kanadı kırılmış, yavru bir serçe gibi
Kaf dağında üşüyen, Zümrüd-ü Anka kuşum. Gönüller âleminde, mefrûşâtı aşk ile Kaf dağını döşeyen, Zümrüd-ü Anka kuşum. Gören dilini yutsun, güzelce bir örtün de İzini sürdüm durdum, seksen ilde Bartın’da Sevdâya dûçâr olup, hamal gibi sırtında Kaf dağını taşıyan, Zümrüd-ü Anka kuşum. Ancak çekenler bilir, budur en acı yara Terâzi tartmaz onu, aşkta olur mu dara? Durma bir an önce gel, zulmeti yara yara Kaf dağında ışıyan, Zümrüd-ü Anka kuşum. Ser ayağın altına, ben olayım türâbı Hem içtin hem içirdin, sonunda aşk şarâbı Gök kuşağı misâli, andırırsın serâbı Kaf dağında yaşayan, Zümrüd-ü Anka kuşum. Ne yersin ne içersin, oradaki aşın ne Sisli, boralı dağda, hayâlin ne, düşün ne Sen bir gönül kuşusun, Kaf dağında işin ne Gönlüm sana âşiyan, Zümrüd-ü Anka kuşum… Hanifi KARA |
Hem içtin hem içirdin, sonunda aşk şarâbı
Gök kuşağı misâli, andırırsın serâbı
Kaf dağında yaşayan, Zümrüd-ü Anka kuşum.
Ne yersin ne içersin, oradaki aşın ne
Sisli, boralı dağda, hayâlin ne, düşün ne
Sen bir gönül kuşusun, Kaf dağında işin ne
Gönlüm sana âşiyan, Zümrüd-ü Anka kuşum…
okunası tadda olmuş şairim..kutladım bende..saygımlaaa