Dediler
Öldürmek niyetiyle, nefsime kurşun attım
Teğet geçti sinemden, yıllarca hasta yattım Çabam çare etmedi, battıkça dibe battım Süründüm ayakaltı, BAHTI KARA dediler. Şeytan denen kör nalet, nerden girdi içime Fırıl- fırıl döndürdü, soktu türlü biçime Çelikten halat idim, döndüm çürük sicime Ne yapsa fayda etmez, DERİN YARA dediler. Günlerce çile çektim, apar topar yürüdüm Peşimdeki arzuyu, ardım sıra sürüdüm Güya heves adına, her ne varsa kürüdüm Zavallım çok çarpıldı, ORDAN ORA dediler. Tamahlarım zirve yaptı, terazide, tartıda Vur patlasın, çal oynadım, eğlencede, partide Oh ne alâ ne güzel, hesaplar da artıda Rızk peşinde koşarken, GELDİ SIRA dediler. Meşgalem ne güzeldi, günümü gün ederken Hiç problem yok idi, borcu harcı öderken Dünya denen faniden, hazırlıksız giderken Korkudan titriyorum, SİNİR SARA dediler. Acıdım hep ah ile, vah ile geçen ömre Geçmişinden ders alsın, her cemaat, her zümre Geçer Bor’un pazarı, düştüğünde son cemre Orda her şey bedava, GEÇMEZ PARA dediler. Necati’nin feryadı, yürekleri dağladı Uykuları yitirdi, hüngür- hüngür ağladı Rabbinin huzurunda, huşuyla el bağladı Başka çıkar yolu yok, BUDUR ÇARE dediler. Necati OCAKCI 09.03.2011 |
Fırıl- fırıl döndürdü, soktu türlü biçime
Çelikten halat idim, döndüm çürük sicime
Ne yapsa fayda etmez, DERİN YARA dediler
Meşgalem ne güzeldi, günümü gün ederken
Hiç problem yok idi, borcu harcı öderken
Dünya denen faniden, hazırlıksız giderken
Korkudan titriyorum, SİNİR SARA dediler.
gönül gözün var olsun anlayana güzel bir ibret
kutluyorum saygılarımla