Gel Mehmet Git Mehmet
“Gel Mehmet, git Mehmet”, olmuştu adı
Kim bilir kaçıncı, dilekçe verdi? Gele gide işin, kalmadı tadı Herkes mazeretle, ipe un serdi. İtibar etmedi, çeteye, ite İtimadı vardı, yüce devlete Veryansın ettiler, dövmekten öte Şaşırmıştı Mehmet, bu nasıl yerdi? Yolsuzluk illeti, sızmıştı köke Torpil geçer akçe, nakitten çeke Düzenim çarkına, işlemiş leke Ne kadar uğraşsa, çıkmayan kirdi. “Gel Mehmet git Mehmet”, adeta soldu Başvurusu yine, yarıda kaldı Islak saçlarını, eline aldı Kışın ortasında, döktüğü terdi. Mücadele etti, kir ile pasla Bekledi, bekledi, ağladı yasla İnadı inattı, yılmadı asla Uğraştı didindi, bitmedi derdi. Israrlıydı hakkı, aramak için Bilinsindi farkı, tok ile açın İçine düşmüştü, rüşvetle baçın Kazık açısından, ikisi birdi. Öfkeyi yenmişti, hırsı enedi Tavuk gibi gece, orda tünedi Azimle her türlü, yolu denedi Sonunda kapıdan, içeri girdi. Onlar da bıkmıştı, dediler yetti Makamda oturan, imzayı attı Çektiği çileler, nihayet bitti Sevinçten masaya, yumruğu vurdu. Mehmet’im her şeyi, unuttu birden Arınmıştı sanki, pasaktan, kirden İşi hallolmuştu, olsa da zordan Darısı bizlere, murada erdi. Necati OCAKCI 06.03.2011 Not: Söz meclisten dışarı |
Makamda oturan, imzayı attı
Çektiği çileler, nihayet bitti
Sevinçten masaya, yumruğu vurdu.
Mehmet’im her şeyi, unuttu birden
Arınmıştı sanki, pasaktan, kirden
İşi hallolmuştu, olsa da zordan
Darısı bizlere, murada erdi.
DOST YÜREK DERİN BİR YARAYA PARMAK BASMIŞ GÜZELİKLE HARİKAYDI BE DOST KUTLARIM KAL SEVGİLERDE...