Dururumİnce bir sızım var, içimden içe İğneyle kazılmış, bir kanaviçe Nasıl düştüm bilmem, varlıktan hiçe Geçen güne bakar, ağlar dururum. Bir ceylan gözlünün, esiri oldum Yolunda eridim, yandım, kavruldum Ve yine dağıldım, yine savruldum Kendimi; kendimle, bağlar dururum. Düşünmedim asla, maddî çıkarı Sulu sepken oldum, yalvar yakarı Olmazın içinde, yokuş yukarı Tersine akar da, çağlar dururum. Ne kadar haykırsam, duymaz naramı Kendi kendimle de, bozdum aramı Aşkınla depreşen, azgın yaramı İyileşsin diye, dağlar dururum. Sorarım; güneşim, battı mı diye? O yar candan silip, attı mı diye? Yaptığım hesaplar, tutu mu diye? Üçü beşle çarpar, sağlar dururum. Çektiğim ahlarla, dağlar tutuştu Arzda boy veridiler, gökle bitişti Ne merhem buldular, ne de yatıştı Gönlümü; derdimle, eğler dururum. Necati pes etti, umudu kesti Karıştı şıkları, zorlaştı testi Kopardı bağları, hayata küstü Maziyi atiye, yeğler dururum. 11.02.2011 |
Kendi kendimle de, bozdum aramı
Aşkınla depreşen, azgın yaramı
İyileşsin diye, dağlar dururum.
Sorarım; güneşim, battı mı diye?
O yar candan silip, attı mı diye?
Yaptığım hesaplar, tutu mu diye?
Üçü beşle çarpar, sağlar dururum.
Şair arkadaşımdan harika bir şiir daha okudum.
Seven kalpten fışkıran içli dizeler.
Kutlarım kaleminizi.
Sağlıcakla kalınız...