ŞÖYLE HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirin üzerindeki fotoğrafa lütfen bir bakın. Babanın hüznünü ve gururunu bir arada görün. Şehit Oğlunun isminin yazılı olduğu talebayı nasılda şefkatle okşuyor. O, her sokaktan gelip geçmesinde oğlu oradaymış gibi tabelaya tebessüm ederken, sokak tozu ile kirlenmiş tabelayı silip temizlerken sanki, oğlunun yüzünü okşar gibi... Bu resim beni çok ağlattı. Bunun için de özellikle bu şiire bu resmi koydum. Nur içinde yatsın şehidimiz.
Sen gece yatağında yatıp uyku uyurken
Dışarıda neler olur, şöyle hiç düşündün mü? Mazlumlar, çaresizler zalime yem olurken Engel olan biri var, şöyle hiç düşündün mü? Yan gelip yatar iken evinde, ocağında Neler olur bilmezsin karanlık sokağında Terk edilmiş yavru var, ağlıyor kucağında Bu şefkatli kol kimin, şöyle hiç düşündün mü? Sıcak soba başında, terlerken buram, buram Yağan karın altında, kimdir bu duran adam Tetik çeken ellerin yaralarını saran Merhametli yüreği şöyle hiç düşündün mü? Birazcık esse rüzgâr, kapatırsın camını Başın ağrısa hemen, yutuyorsun hapını Her gelip geçmesinde açık duran kapını Koruyan kimdir diye şöyle hiç düşündün mü? Seyredersin âlemi, hep camın arkasında Sıcak sohbet edersin, ailen, efradınla Sen yaşayıp giderken, mutlu, ağız tadıyla Bu huzuru vereni, şöyle hiç düşündün mü? Ve sonra derin uyku, mışıl, mışıl uyurken Pusuda satılmışlar ona kurşun sıkarken Evinde yavruları dört göz ile beklerken Şehit olan, Bayrak olan POLİS’ i şöyle hiç düşündün mü? Aziz Şehitlerimize Saygıyla... Birecik, 16 Nisan 1998 Yüksel Erentürk YILMAZ |