GRİZU
03.03.1992 tarihinde Kozlu Taşkömürü işletme Müessesesinde meydana gelen ve 263 maden işçisinin ölümüne neden olan grizu faciası nedeniyle kaleme alınmıştır.
Yaşam sanıldığı kadar kolay değildir. Bizler yaşadığımız zaman içinde çoğu kez güleriz ama ağladığımız ve kor ateşler içinde yandığımız anlar vardır. Çevreden izleyenler bu yanan kor ateşleri göremezler. Bende bu acılar içinde kavrulan bu toprakların bir evladı olarak köyümde ve çevremde bu acıları çok yaşadım. Gözlerimden akan yaşları damla damla yürek gergefine işledim. Bu yürek dokusunu şimdi kara toprağın bağrında nefessiz yatan canlarımıza ve onların hayattaki yakınlarına armağan ediyorum. Saygılarımla Rabbim cümlesine rahmet eylesin. Kuyular derindir, kafesler iner, Vardiya vardiya, işçiler biner, Kömürün tozları, ciğere siner, Karaya bulanır,YÜZLER efendi. Kömürü karadır, suyuda kara, Her yürekte açar, onulmaz yara, İnce hesap ile, geçilmez kâra, Yakar yürekleri, KÖZLER efendi. Yıllarca madende, ekmeği arar Kazmayı vurdukça, toprağı yarar, Gece-gündüz demez, kendini yorar, Çökünce bükülür, DİZLER efendi.. Kara elmas meğer, ekmeğe mezar, Terini dökene, değmesin nazar, Doktor reçetesi ,acıyı yazar, Herkes evladını, GÖZLER efendi. Aydınlık ararken, söner gökyüzü, Yer altında bilmez, gece gündüzü, Çıkınca ocaktan, tanınmaz yüzü, Yürek yakıcıdır, POZLAR efendi. Sabunla yıkanmaz , kömürün kiri, Grizu patlarsa, çıkılmaz diri, Analar babalar, inletir yeri, Herkesin yüreği, SIZLAR efendi. Nice umutları, saklar kuyular, Geçit vermez yer altında kayalar, Orda kaldı baba, emmi dayılar, Herkes yarasını, TUZLAR efendi. Direkler altında, can pazarı var, Çıkamaz madenci, olduğu yer dar, Evde bekler durur, ana, oğul yar, Emeği savunmaz, TEZLER efendi. Sevdalı yüreğe, acı sokulur, Al, yeşil duruken, kara takılır, Hepsinin ardından, ağıt yakılır, Kayaları deldi, SÖZLER efendi. Kuyu diplerinden kaldır başını, Dindir gözlerimin, akan yaşını, Bağrıma basmışım, sabır taşını, Seven sevdiğini, ÖZLER efendi. Sefilim ne olmuş, böyle herkese Dağlar taşlar ağlar,heryer ses sese Kara elmas dile gelse söylese, Ağıt ağıt yakar, SAZLAR efendi. Yöneten işini, yaptım sanırken, Yazılan dosyalar, rafa konurken, Baba evlerinde, ocak yanarken, Ekseri suçunu, GİZLER efendi. Yazmam gayrı yazmam, bu kadar yeter Hak yiyenler olsun, benden de beter Karanlık dehlizde, ömürler biter Çaresiz kalırız BİZLER efendi. GÜLTEN TELLİOĞLU |