KATİL GECENİN ÇIĞLIKLARIBen seni gurbet ele geldiğim gün özledim Yüreğimde hasretin bir an olsun dinmedi Tuna katarlarından senden haber gözledim Sensiz geçen saatler hiç içime sinmedi. Kaldırımlar uzayıp gidiyor hep önümde Havası, suyu başka boğuyor bedenimi Bir sen varsın sadece, bir sen varsın gönlümde Düşündükçe yokluğun üşütüyor tenimi. Geceler katil gibi, geceler ölüm sanki Ardına bakmadan git diyor kararsızlığım Saksısından sökülüp solmuş bir gülüm sanki Yenildi gurbet elde biçare arsızlığım. Işıklar vampir gibi suratıma gülüyor Köşe başını tutmuş kahkahalar sokakta Bir meczup kaderinin şarkısını söylüyor Dinleyip ağlıyorum sensiz soğuk yatakta. Evler ki üst üstüne, sanki bir sefer tastı Kar altında kerpiç dam ısıtıyor ruhumu Burada her şey garip sanki gurbetin kastı Gecenin çığlıkların bölüyor hep uykumu. Ay garip, yıldız garip tarumar olmuş gece Hep seni düşünmekten ben kendimi unuttum Gurbet hep benliğimde, dilimde hece hece Yorgun hayallerimi dizlerimde uyuttum. Gurbetin içindeyim sesini duya duya O’na yakarışımda hep sana dualarım Seni anlatıyorum Fırat’ta akan suya Bilmem ki kader midir? Hep hasret kalmalarım. Gurbet ve bir Eylül akşamı |