Riayetsiz aşksabah rüzgarına sarılı yaz günü yüzüme çarpan riayetsiz aşk ve hakikati delinen hayata dair bildiklerim _dağlara yağan kâr değilmiş..._ kucağıma düşen bir damla _güneş yüzü görmemiş_ bir de on üç bölümlük kitabım... kartal yuvamda kırlangıç kanadına takılan gözlerim yeşil cam ardı utangaç beyaz üzüm salkımı buz gibi günah kuyusu paslı kovanda gece demi dar ağacımda sallanan dört ayak bir nefeste ciğerimi delen sessiz çığlık deli damar isyanım doğal minör iç çekişi köklü korkular içine yandığım ölüm sandığım tüm açlığına rağmen simit kırıntısına minnet etmeyen serseri cesaretim iki dilli sövgüden övgüye akan boşluğu tırmalayan balık kokulu ellerimde ufak bir avuntu ıslak avurduma vuran ışık içimdeki Tanrım şeytan küçük masum kız ve tin’i mini mor güller altından başını kaldırıp gülümseyen ayrık otu arsız huzurum _hayatın kendisi zaten bir mucize..._ 13/8/7 |
düşündüğüm
düşüme düştüğün
'ölüm sandığım'
düşüncelerim
hep özlerim
gözlerin
tutunamadığımda küserim sana kimsesizliğim
ölme dirilt beni....
sevgiler...