0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1287
Okunma
Gecenin karanlığı çöktüğünde
Güneşten sonra,
Yıldızlardan kopan
Meteor taşları altında
Selamlaşıp baktığında bana
Senin o bakışlarını sevdim!
Yorulmadan gidip geldiğin,
Kurbağa sesleri arasındaki
Hasta yollarını sevdim,
Dona kaldığında meyveler ağaçta,
Onları incitmeden kopardığın
O narin parmaklarını sevdim!
Tomurcuklanmış çiçekleri
Kimse koparmasın diye
Cam kavanozlarda özenle sakladığın;
O titiz davranışlarını sevdim!
Ülke coğrafyasının acılarını,
Yüzlerinde çizgi çizgi anlatan
Zavallı anaların gözlerinden akıttığı,
Damla damla dökülen yaşların
Ana kaynağı, senin o yüreğini sevdim!
Tüm kolları vahşice budansa da
Kesilen kollar daha haşin göverir
Verimli toprakta yaşadıkça, dediğin
Umut dolu sözlerini sevdim!
Sen bensiz ne yaparsın,
Düşündüğümde seni
Bırakmak istemiyorum bu halde
Düşene vuran eller kırılsın,
Hayat felsefem budur benim,
İşte senin hayat felsefeni sevdim!
Seni sevmeyi sevdim…
Dokunaklı okuyuşlarını
Saf temiz yüreğini,
Ahmakça olmayan
Sevgi dolu gözlerini
Yüreğindeki heyecanını
Heyecanının verdiği sıcaklığı sevdim!
Yirmi altı marttaki hazırlığı,
Yirmi sekiz mayıstaki durgunluğu
Gecenin mehtabındaki gölgeni
Yorulmayan aşkını sevdim!
Aşkın bir adı da yorulmamaktır
Senin yorulmadan sürekli yürümeni
Yürüdükçe çoğalan sevgini sevdim!
Buğday başağı gibi
Bire on veren
Almasa da karşılıksız sevmeyi beceren
Koyu karanlıkta bir kıvılcım gibi,
İnsanlığa bir anıt olan
Senin gönlündeki patlamaya hazır,
Tüm sevgileri sevdim!
Ben seni sevmeyi sevdim!
Yıl:30.01.2004
Saat:10.15—10.40
Kadıköy/İst.
(EROL KEKEÇ)
Not:Eşime ithaf olunur!....