DESTAN-I LEYLA
Kumları kavuran aşkın ateşi
Bir ilkbahar doğum günü Leyla’nın Yakar o gün bu gün çölün güneşi Ondan dağılıyor ünü Leyla’nın Şarkılara Leyla diye başlandı Şiirlerde suna olup taçlandı Gönül gençleştikçe beden yaşlandı Sahil-i selamet yanı Leyla’nın Neyi duysan neyi görsen onda var Gâhî bacı gâhî anne gâhî yar Irasan dondurur yaklaşsan yakar Ondan sürüp gider şanı Leyla’nın Leyla’sız kelamın anlamı olmaz Dolular boşalmaz boş olan dolmaz Leylaklar Leyla’dan dolayı solmaz Her açan çiçeğin donu Leyla’nın Bunu gördü gece gündüz gökyüzü Leyla’ya ulaşır aşkın her sözü Korurken gamzeler gül açan yüzü Dolanır sevende kanı Leyla’nın Suya düşen ayın şavkı şahittir Seven Leyla’laşır bunca vakittir Kadir bilen için söz bir akittir Mecnun’u gezdiren canı Leyla’nın Söz gizler aşk denen hazinesinde İnciler raks eder elbisesinde Pamuk ellerinde ipek sesinde Dilden dile gezen anı Leyla’nın Gönül bahçesini saran sarmaşık Yayılır yüreğe gözlerden ışık Pervane misali haz alır âşık Bildiğini bilmez bunu Leyla’nın Nuh’un gemisine dönen habercin Aşkta hudut olmaz dedi güvercin İttifakla tasdik etti ins ü cin Muhabbet üstüne dini Leyla’nın Muhabbet sevginin ilk temel taşı Çile, sabır, gayret üç arkadaşı Yüreğin içine akar gözyaşı Benlikten sıyrılmak sonu Leyla’nın Yağsa gökten yere yağmur dolu kar Leyla’sız bunların ne anlamı var Bundan Gözükara’m kendini yakar O türkü yaksa da konu Leyla’nın Çark-ı Devran (sy.57) |