12 OCAK 2008'E DAİR
seni yitilmişliğinde buldum...
ilk kez öpüştüm o güne değin (aklımda kalan). sen şaşırdın; ben ise seni daha önce öptüğüme emindim oysa. oysa henüz karşılaşmıştık otogarda. sen çocuksu ispatlayışlıklar sıralıyordun ardı ardına. inadına kalorifer peteğinin üzerine koyuyordun ayağını. 35 numara iz bırakıyordun metronun 06 zihninde. ilk defa seninle gördüm ankaray’ı ankara’yı. metrodan inip yüksele çıktık; sonra kocatepe camiiyine doğru yol aldık. sen sırtıma dokundun yolda yürürken, sırtım sana; anlaştık, dokunuşumuzla anlaştık inadına. kapıcı dairesine tıkştırılmış arkadaşlıkla tanıştırdın birdal’ın evine girdiğimizde; ev acı içki, izmarit ve pink floyd kokuyordu. pink floydu da ilk defa o gün kokladım. ilk defa o gün öpüştüm; ilk defa tanıdım raydan çıkmayı, ankaray’ı, ankara’yı... |
nihat yasul