Veda
Ey sevgili,
Nice talibin vardı, Makam sahibi, zengin. İttin hepsini tersiyle elinin. Bu garibandı çünkü tercihin. lakin gidiyorsunyüzüme bakmadan, Anlamadım şimdi niçin? Ey sevgili, Sen ki ekonomist, Sen ki mucit, Sen ki tanıdığım en büyük âlim. Madem sen, Hayat mektebini, Üstün derece ile bitirdin, Affetmeliydin hatası ne ise bu cahilin. Bırakıp gitmek, Yüz üstü koymak yakışmadı sana, Yakışmadı be helalim. Haklısın, Hak edecek kadar seni, Ne akıllıydım,ne beyefendi… Hatta kabaydı eşek arıları sokasıca dilim, Ağırdı kırılasıca elim. Nitekim, Olur olmaz şeylerden yedim başının etini. Haklısın, çok çektin benden; Ama ben anlamadım sana hayatı zindan ettiğimi, Duymadım çünkü hiç mazeretini, Ya da şikayetini... Affet, bilemedim, En güzel günler akıp giderken bilemedim kıymetini... Ey sevgili, Öyle çetindin ki nezdimde, Ne yaparsam yapayım beni terkedecek göz yoktu sende, Yanılmışım ki lakin, Kaçıyorsun benden, söyle şimdi nereye? Ey sevgili, Çalışkandın, akıllıydın, Tutumluydun ki sen; Bulup buluşturdun, Doyurdun bu tembeli. Bir müsrifi varsıl edecek kadar emek verdin, Değer kattın hayata. Ve asıl mühimi, Bunca sene, Başımı dik tuttun, Ve aktı anlım daima, sayende. Ey göğsümü gere gere Namusum, şerefim dediğim; Güle güle nasıl derim, Ya beraber çıkalım yola, Ya sen de kal yanımda. Terk etme beni, ne olur helalim, İnan anlayamıyorum, Evlatlarında iken hâlâ yarısı aklının, Ve hâlâ kalbinde yalnız “ bu cahilin” varken, Ve sensiz bir hiçim, Ne olur gitme biriciğim, diye o sana yalvarırken, Anlayamıyorum inan, Bu ayrılış, bu zamansız elveda niçin? Ey sevgili, Hayatı burnundan getirdiğim o ilk evlilik yıllarının intikamını mı alıyorsun, Unutmadın mı? Yeni yetme, deli dolu bir fişektim daha; Sazım sözüm, Rakım, kadehim, Nazım vardı. Hak vermez bir özüm vardı. Ve evet, Uzun süre de inat etmiştim, Sorumluluklarımı taşımamaya. Ama sen, Deli de olsa, Kocam,deyip itaat etmiştin; Ve beni affetmiştin hani! Yalandı da, Neden bir değil üç evlat koydun kucağıma? Ve onca mücadele sonunda, Topumuzu birden adam etmedin mi? Gidip de, Şimdi incir mi dikeceksin ocağıma? Ne derim ele? Pek çok üstümde hakkın, Bilmem nasıl öderim. Ey sevgili, Diyemem git, güle güle ben sana; Sana ben güle güle git, diyemem... Ne olur ya beni de yanına al, Ya da gitme, sen de kal! Ey sevgili, Çok şükür, Acısıyla tatlısıyla birlikte yaşandı bir ömür, İyi ki alın yazım, İyi ki arım balım sendin. Bir daha gelsem bu dünyaya, Sana koşarım. O kadar güzeldi seninle yaşamak, Yaşlanmak seninle güzeldi o kadar… Ağladık, güldük birlikte. Tartıştık, küfrettik, Kederi paylaştık, Büyüğünü aldın, Sevinci, Paylaştık, Fazlasını verdin bana, Ekmeğin, Aşın çoğunu… Hep özveriliydin çünkü sen. Hayatı bölüştük, Azı alıyorsun ha! Anlamazdan gelmiştim, Senin numaralarını. Her kararında çünkü beni düşünmüştün önce, Onun için ağlayıp, oyun bozanlık etmemiştim hiç. Ama bu olmadı, Ey sevgili, Gözü yaşlı, Boynu bükük kodun beni, Olmadı ama bu, Neden düşündün kendini, Neden gidiyorsun şimdi benden önce? Ey sevgili, Yine ilk senin geldi aklına, Nasılsa teslim olacağız hepimiz bir gün Hakk’a, Deyip çıktın benden önce yola. Haklısın, Hayatın yükünü hep sen taşıdın, Son seçimi yapmak tabi ki hakkın. Dediğin gibi seninki hayatın azı olsun, Ben hep razıydım senden, Allah da razı olsun. Ey, can evimdeki sevgi, Güle güle git. Uğurlar olsun, Yuvamdaki bolluk bereket; Durma, Hayatımdaki en büyük mutluluk, Git güle güle, Yattığın yer cennet olsun… Necip Zeybek |